
Türkiye'de ticaret yapmanın çok riskli olduğunu Türkiye'de yaşayan yerli, yabancı her insan bilir. Mümkün olduğunca güvenli adımlarla ilerlemek için kurumsal şirketlerle iş birlikteliği sağlamak için gayret sarf eder. Türkiye'nin her bölgesinde kurumsal olmanın önemi ve değerini kavrayamayan, el yordamıyla ticaret yapan ya da yapmaya çalışan insanların olduğu da muhakkak.
Diyelim ki iş adamısınız, araştırmacısınız, ya da proje üretiyorsunuz ve internetten araştırma yapıyorsunuz. Yapacağınız işle ilgili bilgileri gözden geçirirsiniz ya da projenizden eminseniz doğrudan domain sitelerine girip düşündüğünüz alan adlarını sorgulatırsınız. Bu sitelerin son derece güvenilir bir sırdaş olması gerektiği kaçınılmaz. Her iş adamı ya da ticaret yapmak isteyen kişi, normal olarak internet üzerinden araştırmasını yapar ve bu araştırma doğrultusunda yaptığı sektöre yönelik olarak, kendisine bir alan adı belirler ve bu alan adını satın alır, ticaretine ilk adımını atar.
Çok değer verdiğiniz bir projenin sorgulamasını yaparken bu alan adlarını domain şirketlerine aktarmış olursunuz. O sorgulama anında alan adını almayabilirsiniz çünkü araştırma aşamasındasınızdır. Araştırma yaptığınızın ertesi günü projeye dair her şey beyninizde oturmuştur ve karar verdiğiniz alan adını satın almak üzere bilgisayar karşısına geçersiniz ve şok olursunuz. Alan adı, gerçekten iyi ise siz düşünüp almaya karar verene kadar ya domain şirketi tarafından daha iyi fiyatlara satılmak üzere alınmıştır ya da konu ile ilgili tanıdıklara peşkeş çekilmiştir. Yani kısacası beyin hırsızlığı yapılmıştır. Tabii ki aralarında güvenilir olanlar da var. Mesleki ahlaktan yoksun şirketler konumuz. Ayrıca diyelim ki son derece güvenilir şirket. Fakat bu güvenilir şirketlerdeki yüzlerce çalışan ne derece kontrol edilebiliyor. Sonuçta sorguladığınız alan adları bu şirketlerde çalışanlar tarafından görünüyor. İnanın bu durumda sadece şirketin ve çalışanlarının ahlaklı olmasını dileyebilirsiniz. Çünkü kanıtınız yok bütün alan adı sorgulamalarınız domain şirketlerine düşüyor sizin elinizde hiçbir şey yok güvenmekten başka. Türkiye'de zekâsını kullanıp yeni bir ürün oluşturan, icat eden insandan daha çok, o ürünü çalan hırsızların kazançlı çıktığı maalesef bir gerçek. Bu güne kadar birçok arkadaşımdan farklı domain siteleri hakkında yaptıkları şikâyetle karşılaşmıştım. Bu kadar tesadüf olamayacağını ve bu sitelerden şüphelendiklerini dile getirmişlerdi. Ben de aynı problemlerle karşılaştım diyebildim sadece.
İş hayatına hizmet veren, bu ve buna benzer kilit noktalarda, kesinlikle güvenilir firmalar hizmet vermeli bu tartışılmaz. Düşünsenize tek bir alan adından dahi hiç uygulanmamış bir projenin ana yapısı anlaşılabilir. Ve domain şirketlerine ülkemizde yetki belgesi veren bir kurum ya da devlet birimi yok.
Ticaret yapacağınız zaman faturalarınızı sadece devlet tarafından yetkilendirilmiş matbaalara bastırabilirsiniz. Ya da herhangi bir belgenin geçerli olması için devletin yetki verdiği Noter'e onaylatmak zorundasınız. Kritik noktalarda görev yapanlara sadece devlet yetki verebilir. Domain şirketi açmak için her hangi bir devlet biriminden onay almak, yetki belgesi almak ya da konuyla ilgili ruhsat almak gerekmez. Domain şirketini şirket kurabilen her şahıs açabilir. Bu konuda yetki verebilecek tek mercii ICANN yani Internet Corporation for Assigned Names and Numbers. ICANN, ABD hükümeti ile yaptığı sözleşme ile birlikte dünya genelinde bu yetkiyi almış. Hükümetin hiçbir yaptırımı ya da domain şirketi açmak isteyenlere vereceği bir yetki belgesi yok. Böyle bir birim yok, şartlara uyuluyor mu diye denetleyen birim de yok çünkü şart yok; Herkes açabiliyor. ICANN'e başvurup yetki belgesi alamayan da yetki belgesi almış olan şirketlerin bayisi olarak domain şirketi açabiliyor. Yani domain şirketi açamayan yok.
ICAAN'i biraz inceleyelim kimmiş bunlar ve nereden çıkmış böyle bir yapı oluşturma düşüncesi.
ICANN'e göre kendi tanımları, İnternetin kararlılığını ve bütünlüğünü desteklemek için birlikte çalışan küresel internet topluluğu.
ICANN Nedir?
İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu (ICANN) Uluslararası düzeyde organize olmuş, internet protokolü (IP) adresi alanı tahsisi, protokol tanıtıcı ataması, genel (Gtld) ve ülke kodu (ccTLD) Üst Düzey Alan ismi sistemi yönetimi ve kök sunucu sistemi yönetimi işlevlerinden sorumlu kâr amacı gütmeyen bir kurumdur. Bu servisler ilk olarak ABD hükümeti ile yapılan sözleşme gereği İnternet Tahsisli Sayılar Otoritesi (IANA) ve diğer kurumlar tarafından gerçekleştiriliyordu. Günümüzde IANA'nın işlevini ICANN gerçekleştirmektedir. Özel-kamuya açık bir ortaklık olarak ICANN internetin çalışma kararlılığının korunması, rekabetin desteklenmesi, küresel internet topluluklarının daha geniş bir katılımla temsilinin sağlanması ve tabandan gelen, uzlaşma temelli süreçlerle görevine uygun politikaların geliştirilmesi için çalışmaktadır.
ICANN Nasıl Çalışır?
ICANN'in yapısı içinde hükümetler ve uluslararası anlaşmalarla kurulan şirketler, organizasyonlar ve küresel internetin inşa edilmesine ve korumasına katkıda bulunma becerisine sahip bireylerle birlikte ortaklık içinde çalışır. İnternetin yenilikçiliği ve sürekli olarak büyümesi kararlılığının korunmasında yeni zorluklar ortaya çıkarmaktadır. ICANN'in katılımcıları birlikte çalışarak, doğrudan ICANN'in teknik koordinasyon görevi ile ilgili olan sorunlara yönelmektedirler. İleri teknolojiyi ekonomisinde kendi kendine düzenlemelerin en yüksek düzeye çıkarılması ilkesine uygun olarak, ICANN belki de internet topluluğunun çeşitli unsurlarının bir arada çalışmasının en önde gelen örneğidir.
ICANN, politika geliştirme sürecini yöneten, uluslararası unsurlardan oluşan bir Yönetim Kurulu tarafından yönetilmektedir. ICANN'in Başkanı ICANN'in internet topluluğuna karşı çalışma sorumluluğunu yerine getirmesi için üç farklı kıtada çalışan uluslararası bir çalışanlar topluluğunu yönetmektedir.
Hızla değişen teknolojilerin ve ekonomilerin gereksinimlerine yanıt vermek üzere tasarlanan, esnek hızla uygulanan politika geliştirme süreci üç Destek Organizasyonu'ndan kaynaklanmaktadır. Farklı kullanıcı organizasyonlarından oluşan Danışma Komitesi ve Teknik Topluluklar Destek Organizasyonları birlikte uygun ve etkili politikalar oluşturulması için çalışırlar. Seksenin üzerinde hükümet Yönetim Kurulu'na Hükümetler Danışma Komitesi aracılığıyla tavsiyelerde bulunmaktadır.
Düşünün, adam yazmış kendi internet sitesine. Diyor ki; 80'in üzerindeki hükümete tavsiyede bulunabilirim, bu benim yetkim dahilinde. Bu yetkiyi kim vermiş: ABD.
ICANN katılımlara açıktır deniyor ve Mevlana edasıyla her kim olursan gel diyor.
ICANN'in teknik koordinasyon görevi ile olduğu sürece ICANN'e katılım küresel internet politikalarına ilgi duyan herkese açıktır. ICANN web sitesi üzerinden ulaşılabilen çok sayıda çevrimiçi forum sunmaktadır ve Destek Organizasyonları ve Danışma Komiteleri'nin katılımcılara açık etkin postalaşma listeleri bulunmaktadır.
Ek olarak, ICANN yıl boyunca kamuya açık toplantılar yapmaktadır. Son toplantılar Bükreş, Montreal, Şanghay, Rio de Janeiro ve Akra'da gerçekleştirilmiştir.
Destek Organizasyonları ve Danışma Komiteleri hakkında daha fazla bilgi için, web sitelerine başvurunuz denilmekte.
Adres Destekleme Organizasyonu (ASO) www.aso.icann.org
Ülke Kodu Alan İsmi Destekleme Organizasyonu (CCNSO) www.ccnso.icann.org
Genel İsimler Destekleme Organizasyonu (GNSO) www.gnso.icann.org
Geniş Katılımlı Danışma Komitesi www.alac.icann.org
Hükümetler Danışma Komitesi www.gac.icann.org
80'in üzerinde hükümete tavsiyede bulunma yetkileri var. Ne tavsiyesi, neler tavsiye ediliyor. Alan, sınır, herhangi bir kısıtlama yok. Her alanda kendi fikirlerini tavsiye edebiliyorlar. Buradaki tavsiye, kısacası size bildirdiklerimi uygulayın demek oluyor herhalde.
Ne garip değil mi? Ülkemizde çalışma yapan domain şirketlerinden yola çıktık ve ulaştığımız nokta yine ABD. Şaşırdınız mı? Şahsen ben şaşırmadım.
Fakat buna benzer önemli noktalarda hükümet kısıtlı davranmalı ve kendisi tarafından yetki belgesi verilmeden her isteyenin domain şirketi açmasına engel olmalı. Bağlayıcı hiçbir şey yok. Denetim yok, kontrol mekanizması yok. Sadece alan adı satın alıp ticaret yapmak isteyen vatandaşla domain şirketleri baş başa. Yaşadığınız her hangi bir aksilikte elinizde delil yoksa hiçbir şey yapamazsınız. Zaten bu durumda da elinizde delil olması mümkün değil.
Buradan hükümetin varsa ilgili birimlerine çağrıda bulunuyorum.
Lütfen bu başıboşluğa dur deyin. Diğer sektörlerde olduğu gibi bu sektörde de denetim, kontrol ve yetki verme yetkisi sizde olmalı.
Hoşçakalın, kendinize ve domainlerinize de çok iyi bakın.
TÜM YAZILARI
- Koş da gel Mersin diye diye… (27 Kasım 2014 Perşembe)
- AKP’lilere son çağrı (28 Mart 2014 Cuma)
- Halkın, tazminat hakkı var… (05 Ocak 2014 Pazar)
- Big Chefs Güven Tazeliyor… (29 Aralık 2013 Pazar)
- ‘Yeşil Sermaye’ ye ödün vermek… (23 Aralık 2013 Pazartesi)
- Sana hiç yakışmadı Big Chefs… (16 Aralık 2013 Pazartesi)
- Bir Sabri Kaliç vardı... (24 Eylül 2012 Pazartesi)
- Eylül’de gel… (11 Eylül 2012 Salı)
- Her ‘dil’de aynı tat (20 Temmuz 2012 Cuma)