
1980'de Hürriyet Benelux Temsilcisi ve TRT Hollanda Muhabiri olarak çalışıyorum.
Ülkemde siyaset çirkinleşmiş, yurttaşlarım kamplara bölünmüştü.
Yurtdışındaki Türkler de aynı durumdaydı.
Sağcı, solcu, dinci diye nitelenen örgütler arasında kıyasıya bir kavga vardı.
Öyle ki, Türkiye'deki siyasi çekişmeler nedeniyle yurtdışında da cinayetler işleniyordu.
Hürriyet temsicisi olarak ben, hiçbir siyasi hareketin yanında bulunmuyor, hiçbir siyasi grubu övmüyor ve yermiyordum.
Ama buna rağmen bütün gruplar tarafından, en azından 'Bizden değil' gerekçesiyle 'tu-kaka' durumundaydım.
Mesleğim icabı, her grup içinde temasta olduğum kişiler vardı.
Kimi ile dosttum da...
İnanır mısınız, Hollanda polisi tarafından iki defa koruma altına alındım.
Birinde, 'Seni sağcılar öldürecek' denildi, ikincisinde ise 'Seni solcular öldürecek' denildi.
Hollanda polisi çelik yelek giyememi şart koşmuştu.
Allah'a şükür, söylenenler ve iddialar gerçek çıkmadı ve bana da hiçbir şey olmadı.
Türkiye'mizde son günlerde cereyan eden acı olaylardan sonra, kendimi 1980'lerdeki gibi hissetmeye başladım.
Yurttaşlarımız yine kamplara bölünmüşler.
'Bölünmüşler' diyorum ama bunu Hollanda medyasına bağlıyorum.
Bugün Hollanda medyası, Hollanda'daki Türkler'in kamplara bölündüğünü ve durumun tehlikeli boyutlara ulaştığını belirtiyor. Bakanlar ve milletvekilleri bu konuda fikir beyan ediyorlar.
Ben yine 1980'lerde olduğu gibi, aşırıya kaçan hiçbir grubun yanında olmuyorum.
Her grupta dostlarım var.
Söylemlerine katıldıklarım ve katılmadıklarım var.
Ama ben, siyaset uğruna kendimi harcamak istemiyorum.
Dostluklarımın da devam etmesini istiyorum.
Bu tutumum için bana yine 'RENKSİZ' diyecekler.
Varsın öyle olsun. Ben siyasi çekişmeleri, siyasetçilere bırakma tarafındayım.
Yarın bir siyasi etiket taşırsam, o zaman tarafımı seçer ve desteklerim.
Ama ben yarın da siyasi etiket taşımayacağım.
Sadece ve sadece Türklüğüm ile övünmeye devam edeceğim.
Türklüğü ile övündüklerine inandığım dostlarıma da, siyaseti, siyasetçilere bırakmalarını ve birbirimiz ile çatışmaya girmemeyi tavsiye ediyorum.
Kalın sağlıcakla.
TÜM YAZILARI
- Hollanda'da sahte mülteciseverlik (16 Nisan 2022 Cumartesi)
- Konuşma ahlâkından yoksun kişiler neden revaçta? (13 Şubat 2022 Pazar)
- Noel Baba hakkında bilmediklerimiz (13 Ocak 2022 Perşembe)
- Sefarad sergisi (17 Kasım 2021 Çarsamba)
- Kripto para gerçeği (24 Nisan 2021 Cumartesi)
- Yine Haçlı ruhu! (04 Mayıs 2020 Pazartesi)
- Salgın hastalığı ilmi ve dini açıdan yorumlamak (08 Nisan 2020 Çarsamba)
- Hukuk devleti mi, hakimler devleti mi? (24 Mart 2020 Salı)
- Umutla girdiğimiz 2020 yılı hayal kırıklığı yaratmaz inşallah! (14 Şubat 2020 Cuma)
- Kim ne derse desin, Avrupalı koyun gibi, Türk tilki gibi ! (29 Ocak 2020 Çarsamba)
- En büyük eksiğimiz Lobi faaliyeti ve siyaset (27 Aralık 2019 Cuma)
- Yazamadı (!) (04 Aralık 2019 Çarsamba)
- Olaylara Türkiye’den ve yurtdışından bakış farkı (01 Kasım 2019 Cuma)
- Hollanda Selefilik ile Çalkalanıyor (16 Eylül 2019 Pazartesi)
- Turizmde şımarıyoruz; önlem alınmazsa, turizmimiz çöküşe geçer (31 Ağustos 2019 Cumartesi)
- Her şey olması gerektiği gibi olur inşallah! (26 Haziran 2019 Çarsamba)
- Düşünemiyorum, yazamıyorum, zira yazma şevkim kırıldı (21 Mayıs 2019 Salı)
- İlticacıların, sorunlarını sığındıkları ülkeye taşımamaları isteniyor (12 Şubat 2019 Salı)
- Sosyal medya canavarı... (11 Ocak 2019 Cuma)
- Torpilli olmanın, zirve yaptığı bir dönem yaşıyoruz (21 Aralık 2018 Cuma)
- Adab-ı muaşeret (Görgü kuralları) (31 Ekim 2018 Çarsamba)
- Lozan Antlaşması, iki kutup arasında değişik değerlendiriliyor ama... (17 Ağustos 2018 Cuma)
- Erdal İnönü 92 yıl önce doğmuştu (03 Temmuz 2018 Salı)
- Yeni yıla girerken (27 Aralık 2017 Çarsamba)
- 50 Yıl önce sokaktaki, 'Hemşehrim nerelisin' deyişi özlüyorum (31 Mart 2017 Cuma)
- İçtimai duruma göre hareket etmek... (13 Mart 2017 Pazartesi)
- Aaaah içine tükürdüğüm politika ah! (26 Şubat 2017 Pazar)
- ABD dağılırsa, AB de dağılır (03 Ocak 2017 Salı)
- Türk toplumunun profili değişiyor mu? (30 Haziran 2016 Perşembe)
- Türklüğümü sorgulayanlara (31 Mayıs 2016 Salı)
- Neden kavgacı bir toplum olduk? (30 Nisan 2016 Cumartesi)
- Hollanda'da Türk gazeteciler (!) (14 Mart 2016 Pazartesi)
- Ahmet Çakar'a cevap (10 Ocak 2016 Pazar)
- 2016'ya girerken (04 Ocak 2016 Pazartesi)
- Kalp spazmından ölüyordum! (04 Aralık 2015 Cuma)
- Kendine 'HİÇ' adını yakıştırmış ama, aslında o 'ÇOK' şey... (04 Kasım 2015 Çarsamba)
- Türk Hava Yolları'na hiç yakışmıyor... (18 Ağustos 2015 Salı)
- Süleyman Demirel ile anılar (19 Haziran 2015 Cuma)
- Bosna Felaketi Batı'nın oyunu muydu? (11 Nisan 2015 Cumartesi)
- Türk siyasetindeki komedi (10 Nisan 2015 Cuma)
- Beni megaloman gibi yazmaya zorlayan vurdumduymazlıklar (10 Mart 2015 Salı)
- Önce Türkiye’yi yasa boğan Özgecan (17 Şubat 2015 Salı)