AK Parti tam gaz!

info@haberdukkani.com 13 Temmuz 2010 Salı

12 Eylül önemli bir tarih..

12 Eylül 1980 / 12 Eylül 2010 aradan geçen sürede yeni bir nesil yetiştirildi (pardon) yetişti!

İster beğenirsiniz, ister beğenmezsiniz.

Beğenseniz de beğenmesenizde yetişen yeni nesil sizin çocuklarınızdır.

Bugün çocuklarınıza sormanız gerekiyor:

"Benden memnun musun çocuğum?" diye, ama soracak cesaret bulamıyorsunuz bu çok belli.

Yeni yetişen nesil ise, soru sormak bir yana hesap soruyor, analiz ediyor, yargılıyor ve bedel ödetiyor.

12 Eylül 1980 ve öncesini bir yana bırakıp bugüne ve sadede gelelim. Geçmişten ders çıkartabiliriz ama yeni bir gelecek yaratamayız. Bu nedenle geride kalan geçmiş, mutlu ve güven verici yarınların temeli olamaz.

12 Eylül 2010 tarihinde yeni bir temel atılacak.

Yeni nesil bu temel üzerinde kendileri ve gelecek kuşaklar için daha güvenli bir gelecek inşa edecek.

Kürt kökenli yurttaşların oylarını alarak TBMM'ne giren BDP "referandum" için "boykot" kararı aldı (!) Bu kararın AK Parti'ye yararlı olacağını çok iyi biliyorlar ve kendileri adına akıllıca pazarlığın sonucunu sergilemiş oluyorlar. Sandığa gitmeyen her BDP'li "evet" oylarının daha yüksek görülmesini sağlamış olacak. BDP, boykot kararı yerine "Hayır" diyebilmiş olsa, AK Parti'nin işi güçleşecekti.

Kamuoyu araştırmaları Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP yükselişinin hız kestiğini ortaya koyuyor. CHP heniz organize olabilmiş değil. Çıkar odakları durumundan sıyrılamayan İlçe teşkilatları ile Ankara arasında müthiş ve çok sinsi bir hesaplaşma yaşanıyor. Kılıçdaroğlu ve ekibi (!) bu durumun derhal üstesinden gelemezse, CHP gitti gider. Benden söylemesi..

CHP'de öylesine hazin bir durum var ki; katılım için kendi ayağıyla CHP'ye gidenler, "heyecan" ve "umutları" sönmüş olarak evlerine dönüyorlar.

AK Parti, vatandaşa heyecan, umut ve güven vermeyi başarıyor. Hayır mı diyorsunuz, başınızı kumdan çıkarıp AK Parti'nin herhangi bir birimine gidin. Bakın orada neler göreceksiniz.

Vatandaş, siyasetin kendisini kandırmasını beklemez ama siyasi kurumlardan "umut" bekler.

İŞİN SIRRI MAKARNA VE KÖMÜR ÇUVALINDA SAKLI DEĞİL

AK Parti'nin başarısının sırrı makarna poşetinde veya kömür çuvalında gizli değil. İşin sırrı vatandaşın AK Parti kapısından içeriye adımını attığı anda ona sahip çıkan birileriyle karşılaşıyor olmasında. Vatandaşı dinleyen, ona kucak açan ve ona "umut" veren birileriyle karşılanan vatandaş: "Bunlar beni adam yerine koydu" diyebiliyor.

AK Parti'nin "yükselişi" devam ediyor. Bu işler geçmişte "Karaoğlan" yakıştırmasıyla çözülemedi. Bugün de "Gandi" yakıştırmasıyla çözülemez. Vatandaşın karşısına kravatsız gömlekle çıkmak, kasket giymek "heyecan" dalgası yaratmaz. Makarna dağıtmak, kömür dağıtmak da heyecan yaratmaz.

Vatandaş, özlemlerine kavuşabilmek arzusundadır.

Vatandaş, rüyaları için yaşıyor. Rüyası olmayan intihar ediyor. Vatandaşı rüyalarına sürükleyen, heyecan dalgası yaratabilendir. O heyecan dalgası ise; iktidara taşıyan uçan süpürgedir.

Medyanın uçan halısına binenler, masallarda kalanlardır.

Vatandaşın uçan süpürgesine binebilmek için "heyecan dalgası" şarttır.