Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

Alaycılık, kolaycılık ve kahrın topuzu

info@haberdukkani.com 18 Eylül 2012 Salı

İpliği kopmuş tespih taneleri gibi darmadağınık hayatlar vardır ya..

Bir yandan geçim mücadelesi, bir yandan çocukların bakım, eğitim masrafları, bitip tükenmeyen buram buram acılar içinde akıp giden ömürde her yeni günle birlikte anadan emilen sütün burundan fitil fitil gelmesi.. Durmadan zıpkınlayan kara bahtın acımasızlığına direnmek vardır ya..

Birbirine eklenen belalar ve olmadık dertler vardır ya.. Hani insanı canından bezdiren..

Beyoğlu lokantalarından birinde bulaşıkçılıkla yaşama direnen İranlı Ekber, İran Şahı Pehlevi'yi deviren İmam Humeyni ve Mollalarıdan kaçarak sığınmıştı Türkiye'ye..

Yıllarca lokanta mutfağında bulaşık yıkayarak kararan günlerin ardından, küçük bir bekar odası izbesinde yaşamak zorunda kalan Ekber, kavlü Bela'dan beri Müslüman olmasına karşın, Gedikpaşa'da bir kiliseye gidip Hristiyan olduktan sonra, İmam Hümeyni ve mollalardan ruhunu kurtardığına ve huzura erdiğine inanır hale gelmişti.

İranlı Ekber'in yaşamı ipliği kopmuş tespih taneleri gibi darmadağınıktı.

Ailesi ve yakınları İran'da kendisi Türkiye'de, Müslüman inancıyla yeşeren bir hayat, kilise duvarları arasında huzur bulan bir ruh ve izbe bekar odasındaki akvaryumda yaşayan balıklarla paylaşılan bir ömür...

Bir de en yüksek doruklarda ışıltılı tahtlar kurmuş yaşamlar vardır. Nevar ki; kahrın topuzu bazen onlara da en beklenmedik anlarda İranlı Ekber'e indiğinden çok daha korkunç iner.

Balzac, "İnsanlık Komedisi" adlı roman dizisini 90 ciltte tamamlamış ise de "insanlık halleri" ile "kara baht" zalimlikleri bu kısacık makalede anlatılamayacak kadar derin bir çeşitlilik sergiler.

Evrenin genel karakterinde gizli olan şey; alaycılık olsa gerek.

Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük