
Şarkı sözlerinden birisine, bu cümle ile başlamıştı Aysel Gürel... "Ben Her Bahar Aşık Olurum" demişti... Bu cümlenin devamına da şu an gerek yok zaten... Aysel Gürel'in bu cümlesi; sevişmeye hazır bir insanı, anlatmaya yeterli olmuyor mu?... "Her bahar aşık olmak" demek; sağlık ve mutluluk fışkıran bir doğa ile yeniden yaşamaya başlamak demekti... Şöyle bir çevrenize bakın... toprakların yeşillenmeye başladığını; uzun zamandır kupkuru olan ağaç dallarının nasıl filizlendiğini, hatta bazılarının da nasıl renk renk çiçekler açtığını rahatlıkla göreceksiniz...
SİZLER DE ÖYLE YAPIN...
Aynen; sizlerin de içinde duyguların filizlendiğini, rengarenk çiçeklerin nasıl açtığını kolaylıkla hissedeceksiniz... Bu duyguları yaşadığınıza inanıyorsanız eğer hemen aşık olmaya hazırlanın... "Hemen aşık olmaya hazırlanın" cümlesi yanlış, hemen aşık olun... Aşık olacak bir insan bulamazsanız eğer, doğaya aşık olun, yeniden tomurcuklanan çiçeklere aşık olun, önümüzde uçsuz bucaksız uzanan o masmavi denize aşık olun... Her olaya olumlu bakın; size ihtiyacı olan insanlara el uzatın, yardım edin onlara... Onları mutlu etmek de, sevinç ve heyecan veren bir aşkı yaşamaya eş değerdir bence...
DOĞANIN NİMETLERİ...
Bahar mevsimlerin en güzelidir... Kısa bir zaman sonra, güzel olan her şeyin tükeneceğini düşünün ve elinize geçen fırsatları değerlendirmeye bakın... Hayvanları düşünün; koyunları kuzuları, inekleri ve tavukları... Hemen örnek alın onları... Onlar baharın yeşerttiği toprakları değerlendirmesini o kadar iyi bilirler ki... Hemen hayat fışkıran doğaya salıverirler kendilerini... Tanrının verdiği nimetleri, soluk soluğa ciğerlerine ve midelerine sindiriverirler... Bu nedenlerle de; hayvanların bu mevsim bizlere sundukları yiyeceklerde öylesine sağlık, öylesine bol vitamin vardır... Hiç vakit kaybetmeden hemen değerlendirin, hemen tüketin bu güzellikleri... Biliyorsunuz günümüzde her şey yapmacık ve de sahte...
ANNEMİ HATIRLADIM...
Allah rahmet eylesin; her baharın gelişi, bana annemi de hatırlatır... Tüm fakirliğimize rağmen; ne yapar ne eder, her bahar gelişinde bana ve kardeşlerime taze süt ve de taze yumurta yedirirdi. Yanında da bol bol yeşillik... Taze marul ve taze yeşillik... üzerlerine bol bol da limon sıkarak... En az bir ay, böyle beslerdi bizleri... "Baharda sağlık, baharda doğallık, baharda hayat var" derdi... Devamlı bu cümleleri kullanırdı bizlere... Bu günkü suni gıdalara; gerçek kuvvetlerden uzak yiyeceklere bakıyorum da, nasıl hak veriyorum anneme... Nasıl rahmet diliyorum tüm ölmüşlerime... Bugün böylesine yaratıcı, böylesine güçlü hissediyorsam kendimi; tüm bunlar çocukluğuma ve anneme borçluyum...
NE YAPMAMIZ GEREKİYOR...
Önümüzdeki bir ay için, en az annemin bizlere uyguladığı sağlık dolu reçeteyi uygulayın kendinize ve çocuklarınıza... Bir ay boyunca bol yeşillik ve yumurta yeyin... Ve de bol bol süt için... Bakın nasıl hayat fışkıracak gözlerinizden, sözlerinizden ve de gülücüklerinizden... Bol bol yürüyüş yapmanız da önemli... Mis gibi oksijen dolu temiz havayı ciğerlerinize doldurarak, koşularda yapın ara sıra... Yaşamımızın ancak dörtte birinde yaşıyorsunuz baharları... Diğer dörtte üçünü de; rüzgarlar, fırtınalar, yağmur ve de karlarla geçiriyoruz... İşte bu nedenle baharlara sımsıkı sarılın... Ve sevgili ölümsüz Aysel Gürel'in dediği gibi aşık olun... Her bahar ışık olun, ateş olun ve her bahar aşık olun....
ÖMÜRLER BİR RÜYA...
Görüyorsunuz bir rüya gibi geçiyor ömürler... İlkbaharlar, yazlar, son baharlar ve kışlar; delice bir akışla, çılgınca bir ritimle kovalıyorlar birbirlerini... Bütün bu güzelliklerin yanı sıra; bazen amansız hastalıklar acılar ve yok olmalar da kovalıyor bizleri inanılmaz bir hızla... Eğer, güzellikleri yaşayabiliyorsak; Tanrı'nın şanslı yarattığı kullardan biriysek eğer, yaşamın tadını çıkarmaya çalışalım... En azından yazımın başlığında da yazdığım gibi, her bahar aşık olalım... Aşık olacak bir insan bulamazsak eğer; bizleri Yaradan'a, doğayı Yaradan'a, aşkı Yaradan'a aşık olalım... Aşık olmak, yaşadığımız duyguların en yücesi bence... Yüce Tanrı bizlere en güzel aşkları, en ölümsüz sevdaları bağışlasın inşallah... "SEVMEK" en büyük ibadet, "SEVMEK" insan gibi insan olmaktır bence... Ulaşılmaz sevgilerle dolu bir hafta diliyorum sizlere...
Sevgi ile kalın...
TÜM YAZILARI
- Önce hukuka inanacak sonra demokrasiyi savunacaksın ki... (17 Ekim 2011 Pazartesi)
- Kuşlar sakız sevmez (13 Ekim 2011 Perşembe)
- İstekli ya da isteksiz (30 Eylül 2011 Cuma)
- Baya bi’kayboluyoruz… (18 Eylül 2011 Pazar)
- Kaldıramayacağın taşın altına girmeyeceksin (15 Eylül 2011 Perşembe)
- Sizin Kararınız ve bizim hayallerimiz (11 Eylül 2011 Pazar)
- Ben, bunlara alışamam (08 Eylül 2011 Perşembe)
- Dostluğun dili, dini ve memleketi yok (26 Mayıs 2011 Perşembe)
- Bir kraliçenin yaşam öyküsü (11 Mayıs 2011 Çarsamba)
- 22 Temmuz seçim öncesi (23 Nisan 2011 Cumartesi)
- Tosca operası ile babam da ağlar (12 Nisan 2011 Salı)
- Kırılmamak ve insanları kırmamak (01 Nisan 2011 Cuma)
- Küçük hanımefendi: Belgin Doruk (27 Mart 2011 Pazar)
- Kırmızı burunlu bir adam vardı (25 Mart 2011 Cuma)
- Haldun Dormen ile benzerliklerimiz (17 Mart 2011 Perşembe)
- Sizler benim filmlerimle büyüdünüz (15 Aralık 2010 Çarsamba)
- Zeki Müren ile son söyleşi (07 Aralık 2010 Salı)
- Aman dikkatli olun, beni dolandırdılar (24 Eylül 2010 Cuma)
- Tereciye tere satmayın (29 Haziran 2010 Salı)
- İnsan anılarla yaşar, gerisi yalan... (25 Haziran 2010 Cuma)
- Hepimiz şaşırdık artık! (21 Haziran 2010 Pazartesi)
- İnsanın yılları ile hesaplaşması (08 Haziran 2010 Salı)
- Yıllar sonra yeniden buluşma... (01 Haziran 2010 Salı)
- Harput'ta bir İstanbullu... (31 Mayıs 2010 Pazartesi)
- Haber Dükkânı’nda.. (05 Mayıs 2010 Çarsamba)