Ben, yaşlanırken...

info@haberdukkani.com 10 Nisan 2011 Pazar

Dünya değişiyor,

kuşkusuz daha da değişecek çok şey var.

Ben yaşlanıyorum, Dünya da iyice yaşanmazlaşıyor.

Ben yalnızlaşıp kimsesizleşirken, Dünya iyiden iyiye çirkinleşip çirkefleşiyor.

Benden sonrası tufan diyemem, içim elvermez, bu yüzden canım çok ama çok yanıyor.

Kutuplarda buzullar eriyor ama Dünya giderek çölleşiyor!

Canlılar mutasyona uğrarken, bilim DNA dizilimleriyle yeni bir umudun oyunlarını kurguluyor, insanlık bu oyunda kumara oturuyor!

İnsan aklının sınırlarını aşan kainatın deb-i Dünyası'ndan gezegenlere doğru rota tutan uzay gemileri Şeytan'ın izini arıyor!

Dünya değişiyor; "Kapital" bile bir tuhaf, baksanıza, Dünya'ya demokrasi dağıtıyor!

Şu günlerde sigara tüm Dünya'da yasaklanırken, esrar içiminin serbest bırakılması tartışılıyor. Bir zaman sonra, 'depresyon ilacıdır' diye, kokain ve bilumum sentetik uyuşturucuların kullanımı da serbest bırakılırsa eğer hiç şaşırmamak gerekir.

Legalite ile illegalite yer değiştirken; Dünya sahnesinde hak ve özgürlükler ,beyaz atlı prensin yerini alıyor.

Hormonlu ve genetiği ile oynanmış gıdalarla "iyice" beslenen insanlık, giderek obezleşirken; duygu ve düşünceler körleştikçe körleşiyor.

Aşkın yerini seks, seksin yerini alış/veriş alırken; her birey bir çöp öğütme makinesine dönüşüyor!

Sahaf dükkanlarının en iyi müşterileri "okurlar" idi.. şimdilerde kitap "toplayıcıları" onlar da sahaflar ile bir TL'nin bile pazarlığını yapıyor!

Hastaneler tedavi merkezleri idi, şimdi organların alınıp satıldığı sakatatçıların yerini almış durumdalar.

Üretim var, tüketim çılgınlığı yaşanıyor, görgüsüz elitler blucin pantolon üzerine kruvaze ceket giyiyorlar, kent traktörleriyle daracık sokak ve caddelerde dolaşmayı çok seviyorlar ama geniş halk kitleleri, kredi kartlarının asgari ödemesini yapabilmek için, borç temin edebilecek kapı arıyorlar.

Siyaset arenasında iki rakip gladyatör: iktidar ile muhalefet diye, bilinen çok yüzlü oyun politika da değişti. Şimdilerde iktidar ile muhalefet şirket ortaklığına dönüştü; iktidar ise anonim bir ortaklık!

Bireysel akıl ve bilgelik tarihe karıştı, insanlığın ortak aklı ise; tek sesli bir orkestradır artık ve üstelik bu orkestranın solisti de olmayacak!

Dünya değişiyor, daha da değişecek, hiçbir şey durağan kalamaz; değişmesi gerekiyor.

Neyse ki bütün bunlar ben yaşlanırken oluyor.

Bizim değerli dostumuz, usta yazar Kasım Uçkan da "Oy namustur, bir poşette satılmaz" diyor..

Geçmiş dönem yazar ve ozanlarımız da bizden önceki ve bizim kuşaklara çok şeyler söylemişlerdi. Bilgeliğin söylevlerine kulak vermek yerine seslerini kısıvermemişler miydi? Gelin görün ki; bakın ne hale geldik.

İnsanlık Aristo, Sokrates, Eflatun, Diyojen, Mevlana, Ömer Hayyam ve diğerlerini de dinlemedi ama kılıçlar ile barutun seslerini hep dinledi. Artık yalnızca nükleer füzelerin sesi dinleniyor! Bugünlerde ne Münir Nurettin'i ne de Zeki Müren'i dinleyen yok.

Neyse ki, bütün bunlar ben yaşlanırken oluyor.

Güney kutbunun derinliklerinde son derece gizemli ve güçlü bir uzay medeniyetinin varlığı ile deb-i Dünya'ya hakimiyeti fısıldanıyor kulaktan kulağa...Siz, ne düşünürsünüz bilemem. İster komplo teorisi deyip işin içinden sıyrılın, ister gülüp geçin. Sizler, bir yeryüzü cenneti olan Dünya'yı cehenneme çevirirken; bakın Dünya nasıl da değiştiriliyor..