Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

Birileri çok rahatsız oluyor ama elden ne gelir!

info@haberdukkani.com 08 Mayıs 2017 Pazartesi

Türkiye'de yazı emekçilerinin düşmanı çok olur. Ellerinden gelse bir kaşık suda boğarlar; bu yüzden ölüdürülen gazeteci ve yazar sayısı oldukça kabarıktır.

Öldüremediklerinin de yaşamları karartılıp en akla gelmez yöntemlerle karalanmışlardır.

Başkalarını bilemem ama bana yöneltilen düşmanlık şimşekleri ile yötemlerinden hiç rahatsızlık duymam. Son yazımızın başlığı "Veda" idi. Düşmanlarımız öldük zannettiler! Ellerine büyük bir fırsat geçti sanıp hiç zaman kaybetmeden işbaşı yaptılar. Onlara kolay gelsin ama işleri çok zor; zira henüz can bedenden çıkmış değil.

Buradan bir kez daha açıkça ilan ediyorum:
Benim için dilediğiniz yöntemlerle dilediğiniz kadar karalama kampanyaları düzenleyebilirsiniz. Hiç umurumda olmaz. Ne yazıp çizerseniz hiç aldırmam, gülüp geçerim.
Ne yaparlarsa yapsınlar, ne söylerlerse söylesinler, düşmanlarımın  canımı yakması imkansızdır.

Ben düşmanlarımı "en aşağılıklar" arasından seçtiğim içindir ki; onların bana en aşağılık yöntemlerle (Bir örnek: https://umit-oguztan.tumblr.com) saldıracaklarını, tuzaklar kuracaklarını işin başında göze almışımdır; kalem işçiliğinin değişmez kaderini bilmeyen zaten yazar olmaya kalkışmaz.

Faili malum cinayete kurban giden Sabahattin Ali bu gibi haller için, "Aldırma gönül aldırma" diye, yazmıştı Sinop zindanlarında çürütülürken.. Şimdi müze haline getirilen zindanında Sabahattin Ali'ye yaşatılan zulüm teşhir ediliyor şiirleriyle birlikte! Ben, bu müzeyi gezdiğim ertesi günü kalp krizi geçirdim.


Gün gelir benim kuşağımın yazar ve gazetecilerine reva görülen karalama ve zindan çürütmelerinden oluşan bir müze de kurarlar.

En aşağılıklar, hep en aşağılık yöntemleri tekrarlayıp dururlar alın işte size bir örnek daha:(Terör örgütü İsviçre'de Erdoğan'ı hedef gösterdi) En aşağılıklar, bataklıklardaki sivrisinekler gibidir, bunlar ancak mikroplu iğneleri ile temiz kan içerek yaşayabilirler.  Bunlar ne Nazım Hikmet'i ne de Mehmet Akif Ersoy'u sevdiler; ışıktan ve aynadan ödleri kopar, en aşağılık olanlar doğaları gereği yalnızca kendilerini severler, kayalarda açan çiçeklere düşmandırlar, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü şükranla, minnetle ve rahmetle anmazlar (TV programındaki sözlere 'Atatürk'e hakaret' soruşturması), ("Nurcular'ın Hocası Atatürk'e saldırdı") çünkü onlar tüm insani duygu ve değerlerden yoksun olan "en aşağılıklar"dır.

Bahar geldi, ısınıyor havalar, leylek sürüleri geçiyor başımın üzerinden, sularda balıklar oynaşıyor... Bataklıklardaki sivrisinekler vızıldaşıp duruyorlar! Her canlı için hayat güzeldir bataklıklardaki sivrisinekler için bile... Ne var ki; tüm Dünya insanlığı tarih boyunca sivrisineklerle mücadele etmekten bir an olsun geri durmamıştır.

Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük