Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

Bu aslında çok uzun bir hikâyedir

info@haberdukkani.com 26 Kasım 2014 Çarsamba

Bazı zamanlar yüreğinizi kara bir hüzün kaplıyor, gözleriniz buğulanıp kirpikleriniz nemleniyorsa.. Nedenini bilemediğiniz iç sıkıntılarından boğulur gibi oluyorsanız.. Kontrolsüz yiyip içiyor, tadına da varamıyorsanız.. Uykularınız düzensiz, geceleriniz beyaz ise.. Yaşamınızda yer alan kişiler sıkıntı veriyorsa eğer, durum gerçekten vahim (midir?)

Hayatınızda hiç bir değişiklik olmadığı halde bir sabah uyandığınızda kendinizi dinç, güçlü ve neşeli hissedip şarkılar mırıldanmaya başladığınız oluyorsa.. Üstelik bir de her aksiliğe gülüp geçiyorsanız.. Hiç kimse sinirlendirip öfkelendiremiyorsa sizi.. Yüzünüzü tatlı bir tebessüm kaplamışsa.. Gözlerinizde billur ışıltılar parıldıyorsa.. Mantıksız sorulura mantıklı yanıtlar veriyorsanız, umutlu ve mutlu hissediyorsanız kendinizi; acaba siz, aklınızı yitirmiş olabilir (misiniz?)

Ağaç dalında tünemiş durmaksızın şakıyan bülbül bedeninin milyarlarca yıl sonra, petrole dönüşmüş otomobil motorunda cayır cayır yanıyor olacağını.. Evreni yaratan Tanrı'nın yasalarını hiç bir inancın değiştiremeyeceği gerçeğini biliyorsanız, inancınız ile imanınız şampiyonluk maçı için ringe çıkmış boksörler gibi çarpışmıyorsa eğer, boş verin her şeyi..



Bu aslında çok uzun bir hikayedir.. Öylesine uzundur ki, ne dinleyenlerin ne de anlatanların ömürleri hikâyenin kendisi kadar uzun olabilmiştir.. En iyisi henüz yaşıyorken siz, yaşamaya bakın.

Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük