
Basında, TV söyleşilerinde, panellerde, konferanslarda, gerek bilim adamlarımızın, gerekse kimi politikacımızın, "adalet ve hukuk" konusunda üzerine basa basa dillendirdiği görüşler var. Bunlardan biri de, yasalarımızda bir sorun olmadığı; tüm sıkıntının, bu yasaların uygulanamamasından kaynaklandığı gerçeğidir.
Bu durumda şu soru geliyor akla:
Uygulanamayacağı önceden bilinen bu yasaları çıkarmanın mantığı ne ?..
Konuyu, her gün karşılaştığımız bir "yasak"la örnekleyelim:
"Burada Sigara İçmenin Cezası 189.830.000 TL"
Sıklıkla rastlamaktayız bu uyarıya... Metroda, Şehir Tiyatrosu'nda, Devlet Tiyatrosu'nda, kimi özel tayatroda, sinemada ve hemen her yerde... Peki, çevrenizde bu cezaya çarptırılmış birini tanıyor musunuz ?.. İçilmemesi gereken bir yerde sigara içtiği için 189.830.000 TL ceza ödeyen birini gördünüz mü ? Böyle bir şey duydunuz mu ?..
İçenin, önce "söndürmesi" konusunda uyarılması gerekmez mi ? "Hayır ! Söndürmüyorum ! Al şu 189.830.000 lirayı" diyecek biri var mıdır sizce ?.. Peki, kim kesecek bu cezayı ? Bu kurumlarda -varsa- belediye memurları, cebinde "sigara cezası makbuzu"yla mı dolaşıyor dersiniz ?
Aynı yazı, okullarda da var... Okulun sahibi mi kesecek bu cezayı, müdürü mü, yoksa "hademe"lerden biri mi ?.. Aynı güldürü özel tiyatroların fuayesinde de boy gösteriyor...-Örneğin- Hadi Çaman Tiyatrosu'nda. Çaman mı kesecek cezayı, müdürü mü, yoksa çalışanlardan biri mi ?.. Tanık olduğumuz kadarıyla, bu konuda tüm yapılabilecek olan: "Lütfen dışarıda için beyefendi / hanımefendi" uyarısıdır...
Diyelim, "yasak yer"de sigara içiyorsunuz, görevli geldi, ceza kesecek...Elinde makbuzu da var ama, paranız yok ! Yetkisi ne ? Polis değil ki kimliğinize el koysun . Sizi karakola götürebilmesi de söz konusu değil. Böyle bir "görevli"nin peşine takılıp paşa paşa karakola gidecek birini tanıyor musunuz ? Peki ne olacak ? Böyle bir durum için "ikinci plan" hazır mı ?..
Gelelim güldürünün ikinci perdesine:
Yasak yerde sigara içiyorsunuz, cezayı kesecek olan geldi, "Tamam !" dediniz, "Al şu 190 milyonu, makbuzumu da ver, paramın üstünü de."
170 bin lira istiyorsunuz... 150 bin'i verebiliyor; "20 bin" diye bir şey yok !.. Haklı olarak "İsterim" diyorsunuz... "Madem ki ceza 189 milyon 830 bin lira, 170 bin liramı isterim."
Olmayan bir para, "ceza miktarı" olarak nasıl "ilan" edilir ? Var mı böyle bir mantık ?
Kimler hangi hesaplarla buldu böyle bir rakamı ?
Çok zor oldu mu ?..
Belki de, kimi market ve mağazaların uyguladığı "Amerikan biçemi"dir bu: "69.95 $" gibi.
Gelgelelim, Amerikalı'nın "5 cent"i var ve üstünü verir.
Ayrıca bizde, ucunda ölüm-kalım olan suçların bile -örneğin trafikte kırmızı ışıkta geçmenin- cezası daha hafiftir.
Yasak yerde sigara içmenin cezası 10 milyondu, "akla mantığa uygun"du; istenebilirdi ve ödenebilirdi...
Sonradan, birilerinin canı "biraz eğlenmek" istemiş olmalı..