Demokrasi göz çıkartır mı?

info@haberdukkani.com 10 Eylül 2013 Salı

"Sansaryan Han", "Ziverbey Köşkü", "Diyarbakır Cezaevi", "Bursa Cezaevi" "Sultanahmet Meydanı" ve de "Sinop Cezaev"lerinin Türkiye'nin geçmiş dönemlerinde önemli yeri vardır ..

Sultanahmet Meydanı'nda kurulan idam sehpalarında adam sallandırılmış ve teşhir edilmiştir, ibreti alem için. Merak edenlere internetten fotoğraflarına ulaşmak bir TIK mesafedir.

Ziverbey Köşkü olarak nam salan işkencehanede yaşanılanlar Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiştir.

Diyarbakır Cezaevi'nde uygulanan zulüm ve işkence medotları tüm insanlığın lanetini üzerinde toplamıştır.

Dışarıdan gelen dalgaların seslerini dinleyen Sabahattin Ali, her ne kadar "Aldırma gönül" diye, teselli etmeye çalışmışsa da; Refik Halit Karay, Mustafa Suphi, Ahmet Bedevi Kuran, Ruhi Su, Burhan Felek ve Zekeriya Sertel Sinop Cezaevi'nin zindanlarında çürütülmüşlerdir.

Tütün ve ekmek parasını çıkartabilmek, üstelik evine de para yollaya bilmek için el tezgahında ustaları kıskandıracak dokumalar çıkartan Nazım Hikmet'in "Bursa Cezaevi Mektuplar"ı gelecek kuşaklara tutsaklığın nemenem bir şey olduğunu aktaracak sonsuz kadar..

Bugüne kadar Sansaryan Han'da kaç kişinin tırnakları sökülmüştür acaba? En akıl almaz yöntemlerle kaç kişinin kuşkulu bir intiharla güme gittiği araştırıldı mı bilmem! Sansaryan Han'ın "tabutluk" adı verilen işkence hücrelerinde can verenlerin sayısı da meçhul kalmıştır.

Bütün bunlar laik, demokratik hukuk düzeni içinde, yakın tarihlerde yaşanan gerçeklerin çok kısa bir bilançosudur.

Geçmiş dönemlerde durum böyle de bugün çok başka mı?

Sadece protesto eylemlerine katıldığı için gözünü kaybeden mi ararsınız, canından olan gencecik insanları mı sorarsınız?

Demokratik bir hak olan protesto yürüyüşlerinde fena halde dayak yediği için ölenler, gözünden olanlar, kimyasal sulara maruz kalıp ileride ne gibi sağlık sorunlarıyla karşılaşacağı belli olmayan insanlar..

Şimdi soruyorum: Demokrasi göz çıkartır mı? Tırnak söker mi?, Demokrasi yazarını şairini çürütür mü? Demokrasi köylüye dışkı yedirtir mi? Demokrasi kitap toplatıp yakarak imha eder mi? Demokrasi çarkı iftira ve çürütme düzenekleriyle mi işler? Demokrasi adam öldürür mü?

Ve de bütün bunları yapan demokrasi neyle geçinir? Ekonomisinin kaynağı nedir?

Siz bana aldırmayın; bu sorular, kimselerin hiç de umurunda değildir ve cevabı olmayan sorulardır.