Ali HASDEMİR
Ali HASDEMİR

Dert çokk.. Derman yok!!

alihasdemir@haberdukkani.com 10 Şubat 2011 Perşembe

"ANGUS" İTHALİYLE, "ANGUT" YERİNE KOYMUŞ OLMASINLAR BİZİ!!

Dert çokk..

Derman yok!!

İthal canlı hayvanlar, Anguslar,  gemi ve kargo uçaklarıyla Türkiye'ye geldi..

En yetkili ağızlar tarafından yapılan açıklamalar ise epeyce dikkat çekiciydi.

Ülkemizde Suriye'den ve Irak'dan daha az et tüketiminin olduğu dile getirilen açıklamada, uzun dönem et fiyatlarının da düşeceğine dikkat çekildi?!

Çok geçmedi ve besiciler kırmızı et" işinden ikişer ikişer çıktılar..

Etçi diye tâbir edilen et spekülatörleri ise ithalata devam etti..

Geçtiğimiz Haziran ayında başlayan et ithalatı ile ithal et 10 TL'ye gerilerken, yerli etin maliyeti 15 TL'yi buldu. Oluşan ciddi fiyat farkı besicilerin sektörden çekilmesine neden oluyor..

Türkiye'de et ithalatı Haziran 2010'da başladı. Ardından fiyatlarının ucuzladı. Yerli et ile ithal et arasında ciddi farkı oluştu. Yerli etin maliyeti 15 lirayı bulurken, ithal et 10 lira bandına oturdu. Bunun ardından bazı besiciler sektörden çekilmeye başladı. Önce Banvit ardından Koç Grubu bu işi bırakacağını açıkladı.

Marmara Bölgesi'nden birkaç firmanın da pazardan çekildiği öğrenildi.

Sektörün en büyüklerinden Saray grubunun da bu işten çekildiği haberleri yayıldı, ama (her nedense) sonradan bunun bir yanlışlık olduğu bildirildi.

Birçok kişi benim de aklımı karıştıran bazı soruları sorabilir miyim?

Anlı şanlı medyam araştıramadı bile, bâri bir kopya daha vereyim onlara..

Bu büyükbaş hayvanların labaratuvar ürünü olduğunu bilmiyorsanız, internette arama  için "google" diye bir motorlu nesne var..

Orada net olarak yazıyor, labaratuvarlarda türlerin DNA teknolioisi sayesinde ( genleriyle oynanarak) nasıl geliştirildiği!!

İddiamı ortaya koyayım şimdi de belki  zahmet edip inceleme gereği duyarlar..

Ticari (yani tamamiyle duygusal) düşünüp sadece kesim olarak kullanmayı planlayarak ürettikleri bu hayvancağızların KLONLANMIŞ olabileceği konusunda ciddi ve derin kuşkularım da yok değil..

Bilirsiniz, böyle şeylerin kokusu iki ya da üç yıl geçtikten sonra duyulur ve açıklanır..

En büyük hipermarketlerde bu eti, sıradan dana etleri arasında, yani dana(mış)  gibi satmayı sürdürdüklerini biliyor musunuz peki?

Eti alan ve saatlerce uğraştıkları halde çok zor pişirenlerin karşısına çıkan manzara; KÖSELE gibi  bir nesne, keskin bir bıçakla bile güçlükle kesilebilen, damak tadı bırakmayan, tatsız tuzsuz bir et görüntüsü!!

Bu eti satın alanlara "afiyet olsun" demeye kalkışmayın, sakın ha, olur ya, hırsla fırlatılan sert ve sinirli Angus eti başınızı yarabilir ve ağrıtabilir..

Ehh, bir de ben fazladan başınızı ağrıtmayayım derim..

Esen kalınız..

------------------
* Angus sığırı:  inekleri, yılda bir doğum yapıyor. Doğan yavru 2 yıl sonra doğum yapabiliyor. Angus danalar, 13 ilâ 14 ayda 600 ilâ 700 kilogram canlı ağırlığına ulaşıyor. Holstein İneği, aynı kiloya 20 ayda ulaşabiliyor. Yerli etçi ırklar 24 ayda ancak 450 kilogram canlı ağırlığına sahip olabiliyor. Angus ırkı mera hayvanı.. Yediği yemi ete çevirme oranı çok yüksek(miş). Pınar Et, sınırlı üretim nedeniyle şimdilik Angus etini belli otel ve lokantalara verebiliyormuş. Üretim artınca perakende satışlar da başlayacakmış. Türkiye'de süt ve besi hayvancılığı için damızlık ithal edilmesini savunanlar ile bunun gereksiz olduğunu iddia edenler yıllardır tartışırlar(mış)..

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük