Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

Doğu'da Türk Batı'da Kürt!

info@haberdukkani.com 30 Nisan 2011 Cumartesi

Başbakan Erdoğan: "Benim için Kürt sorunu bitmiştir" diyor.

Muhalefet şaşkınlıktan küçük dilini yutuyor, ne diyeceğini bilemiyor, basıyor küfürü.. Bu defa da vatandaş dehşete kapılıyor, "Bizi bunlar mı yönetecek?" diye, endişeleniyor.

***

Doğu'da yaşayan vatandaşlar PKK'nın namlusundaki hedef, "Türk" oldukları için..

Canını kurtarmak için çaresiz yurdun Batı yakasına göç ediyor "Türk" vatandaşları.

Batı'da ise; "Kürt" olarak değerlendirilmenin sorunlarıyla başbaşa kalıp kahroluyorlar.

***

Başbakan Erdoğan'ın sözlerinde gerçeklik payı var. Sorun yumağının ipucunu yakaladı çözeceğinden emin.. Sözleri bunun işaret fişeği..

Başbakan konuştukça, BDP eylemlerini militanlaştırıyor. Başbakan'ın kördüğümü çözeceğini algılayıp "panik" girdabına yuvarlanıyorlar, umudu "Sivil itaatsizlik" çıkışlarında arıyorlar.

Doğu'da çeşitli eylemler düzenleniyor, organize ediliyor ve emniyet güçleri tahrik edilmeye çalışılıyor. Muhalefet ve medya el birliği etmişlercesine bu eylemleri büyüttükçe büyütüyorlar.

Muhalefet iktidar olmanın peşinde, medya geçmiş dönem alışkanlığını sürdürebilme, devlet arpalıklarından pay kopartma peşinde..

Hesaplar tutmuyor. Ne PKK cephesinde, ne BDP cephesinde ne muhalefet ve ne de medya cephesinde..

Ülkenin doğu kesiminde organize edilen eylemlerde rol alan aktörler belli. Güvenlik güçlerinin karşısına çıkartılan eli taşlı, molotof kokteylli gençler ve çocuklar malum. Bu çocuklar ve gençler kendilerini "eylemci" olarak tanımlıyorlar ve geçimlerini bu yolla sağlıyorlar. Terör çevreleri işsiz ve yoksul gençlerden kandırabildiklerini maaşa bağlıyor. Yoksul ailelerin bir bölümü de çocuklarını maaş karşılığı terör örgütlerine kiralıyor eylemler için.. Bunların sayısı Doğu genelinde toplasanız iki bin kişidir.

Doğu vilayetlerinden birinde öğretmeninin yanına saygıyla yaklaşan bir genç, elini öpüp başına koyduktan sonra, öğretmeninin halini hatırını soruyor. Eski bir öğrencisini tanıyan öğretmen de öğrencisine hal hatır sorup ne iş yaptığını soruyor.

Eski öğrencisi:
"Eylemci oldum Hocam," diyor.

Öğretmen şaşkın soruyor:
"O da ne demek, nasıl bir iş!"

Eski öğrenci:
"Hocam, yoksulluktan okula devam edemedim. İş bulamadım. Eylemcilere katılıp eylemci oldum. Bize maaş veriyorlar, ne yapalım"

Öğretmen:
"Nasıl eylem bunlar oğlum?"

Eski öğrenci:
"Hocam kötü bir şey yapmıyoruz; pankart açıyor, slogan atıyoruz. En fazlası polise taş filan atıyoruz işte o kadar."

***

Başbakan Erdoğan, seçim meydanlarında, televizyon ekranlarında ve medyaya verdiği demeçlerde sıkça dile getiriyor, diyor ki: " Benim için Kürt sorunu bitmiştir."

Başbakan, boş konuşmuyor.

Muhalefet, Türkiye ve Dünya gerçeklerini görmekte çok zorlanıyor, anlamakta da çok geç kalıyor. Zaten bu nedenle de muhalefette kalmaya devam ediyorlar.

Haydi onları anladık da basın yayın organlarına ne demeli!..

Gazeteler apartmanların kapı önlerinde yerlerde sürünüyor gün boyu, akşam olunca da hiç okunmamış olarak doğru çöp kovalarına atılıyorlar. Vatandaşın gazetelere de bir çift sözü varmış demek ki.

Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük