Dün ve bugün

info@haberdukkani.com 28 Eylül 2012 Cuma

Türkiye'nin siyasi gündeminde her yeni günle birlikte yeni "fırtınalar" kopuyorsa da sade vatandaş hiçbirisine kafa yormuyor ve ilgilenmiyor. Biliyor ki; hiçbir siyasi söylem onun yaşamında en küçük bir değişiklik sağlamayacak. Türkiye'nin iklimini değiştiren siyasi gelişmeler vatandaşın "yazgısı"nı hiç etkilemeyecek.

İşte bu nedenle sade vatandaş, medyanın baş köşesine kurulan "gündem"le ilgilenmiyor.

Medya kendisini mahküm ettiği karanlık bir labirentin içinde sıkışıp kalmış vaziyette. Bir türlü içinden çıkamıyor. Ama sade vatandaş bu labirentin dışında, kendi dünyasında, değişmez "yazgısıyla" başbaşa..

Medya toplumsal duyarsızlıktan şikayetçi, vatandaş ise, gözleri körleşmiş, kulakları sağırlaşmış, kendi yarattığı karanlık labirentin içinde sıkışıp kalmış medyadan çoktan umudunu kesmiş durumda..

İnsanlar değişmek bilmeyen "yazgılarını" değiştirebilmek için, Sivil Toplum Örgütleri'nin çatısı altında sorunlarını çözmeye uğraşıyor.

Vatandaşın gündeminde geçim derdi ve gelecek endişesi içinde kıvranmak yerine "çözüm" arayışları var. Her koyun kendi bacağından asılırken, tırnağı olan kendi başını kaşımaya devam ediyor.

Kendisini "Tanrı Yazar" zanneden kalemşörler, fikir üretmek, çözüm önermek yerine, ait oldukları takımların şövalyeleri olarak boy gösteriyorlar.

Dünya dönüyor, Türkiye değişiyor hatta dönüştüğü ileri sürülüyor, her yeni günle birlikte "karamsar" senaryolar ile "umut vaad eden" senaryolar vizyona giriyorsa da skandalların ardı arkası hiç kesilmiyor.

Geçmiş günlerde "Artık hiçbir şey eskisi gibi olamayacak" söylemi bugünlerde unutulmuş görünüyor anımsatalım istedik.