Düşünmek zor iştir

info@haberdukkani.com 17 Kasım 2014 Pazartesi

Akıp giderken insanları yok eden zamanı en verimli şekilde nasıl kullanabiliriz? Bu soruya yanıt bulabilmek için düşünmek gerekir.

Gelin görün ki; "düşünmek" her kulun becerebildiği bir şey değildir. Örneğin İstanbul'un bir ucundan diğer bir ucuna kolayca gidebilmek için kentin akıllıca düzenlenmesi gerekir. Bu düzenlemenin yapılabilmesi için de düşünmek şarttır. Düşünülmeden "mega kent" haline getirilen İstanbul'da bırakın kentin bir ucundan öbür ucuna gidebilmeyi, sıkışmış olsanız altınıza kaçırmadan umumi tuvalete yetişebilmeniz imkansızdır. Diyelim ki; hastalandınız ve ambülans içindesiniz, hastaneye ne kadar zamanda ulaşabileceğiniz meçhuldür. İnsan için "düşünmek" eylemi zaman ve mekanı en iyi şekilde değerlendirmek demektir.

Güzelliğine veya sesine güvenerek ün ve servete kavuşulacağına inanmak, piyango çekilişine bel bağlamaya benzer. Tıpkı İstanbul'un onca insan göçünü kaldıracağına inanmış olmak kadar ahmakça bir düşüncesizliktir.

Vardik arasına bel bağlamak yerine insan beyninin düşünce gücüne inanmak arasından teğet geçer mantık. İstanbul'un ulaşım yolları da apartmanlar, AVM'ler ve plazalar arasından teğet geçer ama içinden "düşünce" hiç geçmez. İşte bunun için de İstanbul'un bir ucundan diğer bir ucuna şimdilik ancak 12 satte ulaşılmaktadır.

Düşünmek mi daha zordur yoksa, İstanbul'da bir yerden diğer bir yere ulaşabilmek mi? Henüz bu bilmeceyi çözebilen çıkmadı..

Hiç ilgisi yoktur İstanbul ile ama şu bizim ozanların şiirlerine arada bir de olsa gözatmak çok yararlıdır. Şiirlerdeki aşklarda kim kimi yitirmiştir aslında? Henüz bu bilmeceyi çözebilen de çıkmamıştır.

Çözülememiş her kördüğümün sırrı düşünmenin çok zor bir beyinsel eylem olmasında gizlidir.