Efsane komedyen, aşk, akıl ve kahya..

info@haberdukkani.com 20 Ocak 2012 Cuma

Sessiz film dünyasının en büyük komedyeni, dünya sinema tarihinin en büyük ustalarından birisi, güldürü sinemasının dehası... İyi bir yönetmen, senaryo yazarı ve film müziği bestecisi, efsane adam: Charlie Chaplin...

88 yaşında yaşama veda eden Charlie Chaplin ya da artık efsane adı "Şarlo" hakkında bilinen en belirgin gerçek, "cimri" oluşudur.

Şöhretin zirvesinde hiçbir şeyin sıkıntısını çekmeyen, tam tersine parayla oynayan bu adam; günün birinde dara düşmemek için, her ay belirli bir miktar para ayırıyor, parasını kuruşu kuruşuna hesaplıyordu.

Lita Grey..

Bu adı pek az kimse duymuştur. Charlie Chaplin adının yanında, bu isim pek bir şey ifade etmez kimse için... Oysa ki, Chaplin'in ikinci eşinin adıdır.

Charlie Chaplin, ikinci eşine aşık olduğunda 35'indeydi. Sevgilisi Lita Grey ise; henüz 12 yaşında idi!...
Bir çok çılgınlığın garip sayılmadığı yıldızlar dünyasında bile şok etkisi yaratmıştı bu aşk..

1920 yılında Şarlo'nun yaşamına giren Lita Grey, ünlü komedyeni çok etkilemişti. Aşk ateşinin tutuşmasından üç yıl sonra, 5. Mayıs. 1925 tarihinde evlendiler.

Kısa bir süre sonra Lita Grey Chaplin, ilk çocuğunu dünyaya getirince, evlendiklerinde gelinin birkaç aylık hamile olduğu skandalı çalkalanmıştı.

Lita Grey, 1926'da ikinci çocuğunu dünyaya getirmişti. 1927 yılına geldiklerinde Chaplin, iki çocuklu, 18 yaşındaki çocuk karısından boşanabilmek için; o güne değin dünyada duyulmamış büyük bir nafaka bedeli olan bir milyon doları ödemeyi kabullenmişti.

Lita, bu büyük parayla ve iki çocukla kendisine yeni bir yaşam kurmuştu.

Chaplin, yaşamı boyunca yalnızca iki kadına aşık olduğunu itiraf etmiştir. İki kadından birisi Lita Grey, diğeri Oona'dır...

Ne var ki; Chaplin, 12 yaşında aşk yaşadığı Lita'nın yaşıtı ve yakın bir arkadaşı ile de ilişki kurmuştur.

18 yaşında, iki çocuğu ve cebinde bir milyon doları ile çocuk yaşta dul kalan Lita, dört yıl boyunca şok tedavisi görmüştü. Çünkü, reddedilme duygusu onda ağır depresyon yaratmıştı.

Yıllar sonra Lita, Chaplin için şu sözleri söylüyordu: "O bir dahi idi.. Fantastik bir sanatçı ve birlikte yaşanması olanaksız bir insandı."

Ve bir şey daha dile getiriyordu: "O tam bir seks delisiydi.."

***

Bir zamanlar Charli Chaplin'in yazlık evinde kahya olarak çalışan İtalyan Mirella Canese, yıllar boyu Chaplin'in kullanılmış eşyalarını toplamış ve onun ölümünün ardından yıllar sonra, düzenlenen bir müzayedede (İsviçre, 14. Mayıs. 1993) satışa çıkartarak 150.000 dolar elde edince gazetecilere, "Bir ömür daha Chaplin'in kahyası olsaydım bu parayı toplayamazdım. İyi ki, onun ve eşi Bayan Oona'nın attıkları eşyaları toplamışım. Onun gibi birinin attığı eşyaların bile çok değerli olacağını hiç aklımdan çıkarmadım. Yanılmamışım.. Her zaman iyi para edeceğini düşünmüştüm.." demiştir.

Charlie Chaplin'in sekiz çocuğu babalarının eşyalarının bu şekilde "teşhir" edilerek "satılmasına" çok kızmışlarsa da engelleyememişlerdir. Caharlie Chaplin'nin ailesi, evi bir müzeye çevirerek, kahya Mirella Canesa'ın topladığı eşyaları da burada sergileyeceklerini söylemişlerse de onu ikna etmeyi başaramamışlardı.

Kahya Mirella Canese Chaplin'in ailesi için, "Sözleri gökyüzündeki bulutlar kadar geçici" demiştir.

Carlie Chaplin'in eski eşyaları arasında eski bir keman, simokin, ömrünün sonuna değin üzerinde çalışıp (17 yıl) ve çok sevdiği kızı Victoria'nın da oynamasını arzuladığı ve bitiremediği "Ucube" adlı bir senaryo, raket, her akşam evinin terasında oturduğu sandalyesi, bir atkı, altın iplikle işlenmiş C.C. harflerini taşıyan bir çift kadife terlik, papyonlar, kravatlar, tişörtler, polo gömlekler, eski film arşivleri, bazı fotoğrafları, hayranlarından gelen mektuplar ve kullandığı son otomobil bulunuyordu.

Charlie Chaplin, İngiltere'de dünyaya gelmiş, çocukluğu büyük bir sefalet içinde geçmiş, Amerika'ya göç etmiş, burada komünistlikle suçlanınca da 1952 yılında İsviçre'ye yerleşmek zorunda kalmıştı..

Şarlo'nun akıllı kahyası ömrünün son yıllarında geçimini rahatlatacak bir para kazanmakla kalmamış, efsane Şarlo'nun bir zamanlar çöpe attığı eşyalarını değer bilir ellere emanet ederek, ölümünün ardından da ona hizmet etmeyi başarmıştı.

İtalyan kahya Mirella Canese, "En azından bu eşyalar, değerini bilenlerin eline geçti. Artık rahatım.." diyerek, düzenlediği müzayedeyi nasıl bir bilinç ve akılla uygulamaya koyduğunu işaret etmiştir.

Sefaletten dünya çapında haklı bir üne kavuşmakla kalmayıp ölümsüzlüğe imza atmayı başaran Charlie Chaplin, kaderini yenmeyi başaran pek az kişiden birisidir. Ne var ki; parasızlık korkusunu yenmeyi başaramadığından, parayla oynadığı günlerde bile hesaplı ve tutumlu bir yaşam sürdürmüştür.

Yaşamını cehenneme çevireceğini anladığı bir kadından yakasını kurtarabilmek için, döneminin koşullarında bir milyon doları gözden çıkartacak kadar bonkör olabilen Chaplin, kuşkusuz akıllı bir adamdı.

Onun gibi akıllı bir adam, kendisine akıllı bir kahya seçme becerisini gösterdiğinden ötürüdür ki, çöpe attığı eşyaları ölümünün ardından sonsuza değin değerli kılınmıştır.

Çoğumuz bir insanın akıllı ya da aptal olduğunu, o insanın bu dünyadan göç etmesinin ardından anlayabiliriz..

Başkasını aptal, kendimizi akıllı zannettiğimiz dönemler geride kaldığında ise; aynaya bakınca aptallığımız ile yüzyüze kalıveririz..

Aman, kendinize dikkat ediniz! Benden söylemesi; gün gelir kendi aptallığınızla başbaşa kalır ve kahrınızdan ölebilirsiniz.

İşte bunun içindir ki;