Ergenekon Köylü ve İşçi Partisi

info@haberdukkani.com 21 Kasım 2010 Pazar

"Asrın Davası Ergenekon" Türkiye ve hatta Dünya gündeminden hiç düşmüyor ve daha uzun yıllar da düşecek gibi görünmüyor.

Bakınız aşağıdaki satırlar ne söylüyor:

"Silindir makinisti Arif Hikmet Adsız, kalem tamircileri Mehmet Fethullah ve Şerif Küçüközkan, komisyoncu Ali Çelik, üniversite öğrencisi Suat Uzer ile Cahit Ateş ve işsiz Adnan Dink tarafından 21 Haziran 1946 yılında kurulan Ergenekon Köylü ve İşçi Partisi'nin genel merkezi İstanbul'daydı. Parti sadece İstanbul ve Susurluk'ta örgütlenebilmişti.

Genel Başkan Arif Hikmet Adsız, partilerinin 200 üyesi olduğunu söylüyordu. Ancak bu pek inandırıcı gelmiyor. İstanbul Valiliği'ne verilen dilekçede parti programı ana hatlarıyla şöyle açıklanmıştı:
"İç ve dış siyasetimiz, rahmetli Atamızın mukaddes mirası Misak-ı Milli yahut yurtta sulh cihanda sulh prensibi ismimiz olan Ergenekon'da toplanmıştır."
Tüzüğünde ise;
"Ergenekon müteşebbisi faşist Turancılık şaibesi ile de lekelenmiş değildir" yazılıydı.

Hiçbir seçime katılamayan parti, 14 Mayıs 1953'de feshedildi."

Şaka gibi değil mi?

Yukarıda yer alan satırlar 1. baskısı Nisan 2010'da 2. basımı Eylül 2010 tarihinde Phoenix Yayınevi tarafından gerçekleştirilen, Hüseyin Aykol'un "Türkiye'de Sol Örgütler/Bölüne Bölüne Büyümek" adlı kitabında yer almaktadır.

Yazar Hüseyin Aykol kitabının önsözüne şöyle başlıyor:
"Elinizdeki çalışma aslında 1996 yılında yayınlanan "Türkiye'de Sol Örgütler" isimli kitabımın ikinci baskısı sayılır. Daha o zaman söz verdiğim yeni baskıyı ancak 14 yıl sonra bugün yerine getirebilmeme vesile olan Phoenix Yayınevi'ne ne kadar teşekkür etsem azdır. Sözü edilen ikinci baskının şimdiye dek yapılamamasının bir nedeni benim yoğunluğum ise, ikinci nedeni bunu yayınlamak isteyen bir yayınevinin olmamasıydı."

Ben, siyasi tarihimizde böyle bir partinin varlığından Hüseyin Aykol'un kitabını tesadüfen elime alınca haberdar oldum.

Tarihe mal olmuş olan siyasi partinin adının yanısıra benim dikkatimi çeken noktalar: 1). Kurucuları arasında yer alan isimlerden birinin soyadının "Dink" olması, 2). Yalnızca İstanbul ve Susurluk'ta örgütlenebilmiş olması...