Eşzamanlı yaşamlar

info@haberdukkani.com 07 Ekim 2011 Cuma

Bitimsiz gibi görünse bile "fani" olduğu mutlak; garip ve anlaşılmaz bir öyküdür insanlığın serüveni.. Ne başı belli ne de sonu!

Uzay boşluğunda yol alan astronot ile Somali'de yaşayan bahtsız bir ademoğlu, aynı takvimin eşzamanlı yaşamında kulaç atıyor olsalar da, farklı çağların insanları gibidirler..

Libya, Afganistan, Yemen ya da Mısır'da yaşayanlar ile Londra, New York ve Paris'te yaşayanlar aynı takvimin eşzamanlı kahramanları olsalar bile, aynı medeniyeti paylaşamıyorlar!

Eşzamanlı yaşamlar, yalnızca polisiye ve askeri operasyonları kapsıyor olmalı. Güvenlik güçlerinin düzenlediği "eşzamanlı" operasyonlarda hedeflerin tümü aynı şeyleri yaşıyorlar.

Medeniyet "eşzamanlı" olarak yaşanamıyor nedense.. Aşıklar bile "eşzamanlı" yaşayamıyorlar mutluluğu!.. Zaten "aşk" denilen duygu, oldum olası çarpık bir tahterevallidir ama yine de eğlenceli olduğuna inanılır!

21. yüzyılın "modern Ortaçağ" dalgası insanlığın üzerine doğru gelirken, kimse anlamadı bu gerçeğin nasıl sonuçlar yaratacağını!

İnsanlığın üzerine bir karabasan gibi çöken modern Ortaçağ dalgası, "eşzamanlı" felaketlerle sonuçlanacak gibi...

Üstün/Aryan insanların sınıfsız dünyası umutla bekleniyor şimdilik..

Egemen sınıfların çıkarları, özgürlük olarak kabul görür oysa ki, özgürlüğün frenidir egemen sınıfların çıkarları. Demokrasi bunun için gereklidir insanlığa..

Demokrasi egemen sınıfları, tutucu kılar ve eritir. Geniş halk kitlelerini egemen kılar. İşte bu noktada, uygarlığı eşzamanlı yaşayabilen halkların varlığı önem kazanır. Demokrasinin kalitesini belirleyen de budur.

Uygarlaşan halk, kaliteli demokrasiye ve özgürlüğe kavuşur. Aksi halde NATO bombalarıyla gelip kapıya dayanır demokrasi. Buna da "GLADİO BAHARI" deniliyor galiba!