Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

Farkına varmasanız da Dünya değişti

info@haberdukkani.com 09 Haziran 2010 Çarsamba

Bilim, teknoloji, ekonomi, kültür ve sanat hızla değişti. Finans, güvenlik, siber teknoloji, enerji, gıda, global ısınma, sosyal şebekeler, tıp, nükleer enerji; bunlara bağlı ve kaçınılmaz olarak toplumlar değişti.

Yaşam biçimi değişti, insanoğlunun algılaması ve değerlendirmesi değişti.

Ama bu gerçekleri hâlâ anlayıp kavrayamayan ve kabullenemeyenler var.

Kadın ve erkeklerin yani insanoğlunun "aşk" anlayışı değişti, hâlâ anlamayanlar var!

Neden şairlere kulak vermiyorsunuz? Şairler toplumun ve yaşadıkları çağın ilerisinde olanlardır. Şairler artık "Batsın bu dünya" diye, "kaderci" ve "kör karanlık" dizeler yazmıyorlar.

Neden ressamların tablolarına bakmıyorsunuz? Baksanız değişen dünyayı göreceksiniz tuvallerde..

Neden roman okumuyorsunuz? Okusanız, değişen insan ve toplum ilişkilerini algılama şansını elde edeceksiniz..

Neden hayatınızın eşiğinden içeriye sanatın aydınlatıcı ışığının girmesine izin vermiyor da kendinizi kör karanlıklara mahkûm ediyorsunuz?

Günlük gazete manşetleriyle intihara sürüklendiğinizi neden hâlâ fark edemiyorsunuz?

Sizi insanlığın özgür dünyasında kucağını açmış bekleyen sanata koşun.. Korkmayın orada sizi bekleyen sımsıcak bir insanlık cennetti bulacaksınız. Bırakın Dünya cehennemi gazete manşetlerinin kara puntolarına yapışmış olarak kalsın. Bırakın gazeteler yalan bir tarih dayatmasıyla baş başa kalsın. Görmüyor musunuz ki, zaten her geçen gün eriyen tirajlarıyla kendi lâğım sularına batıyorlar.

Dünya değişti, işinize gelse de gelmese de.. Kabul etseniz de etmeseniz de.. Dünya'nın değiştiğini algılasanız da algılamasanız da, aklınız yetse ya da yetmese de Dünya değişti.

Çocuklar bile koskocaman halinizde aslında ne kadarda küçük olduğunuzu fark edip gülüyorlar sizlere.. Onları aklı yetmez sanıyor çok yanılıyorsunuz. Onlar, değişen Dünya'nın çocukları.. Görüyorlar ve gördükleri her şeyi sizlerden çok daha iyi anlıyorlar.

Bir çocuğun eline bilgisayar verin, hadi vazgeçtim bilgisayardan, televizyonun uzaktan kumandasını verin.. Bakın neler yapacaklar minicik parmaklarıyla, ağzınız açık kalıp şaşkına döneceksiniz.

Siz ne acıdır ki, olup bitenleri anlayamıyorsunuz.

Beş lisan bilenleriniz, iki fakülte bitirmişleriniz bile anlamıyor yaşadığı Dünya'nın nasıl bir evreye girdiğini..

Kentler baştan başa yıkılıyor ve yerine yepyeni kentler kuruluyor. Sizlerin görebildiği beton yükseltiler yalnızca! Oysa yükselen yalnızca dev plazalar değil. Yaşam standartları ve yaşam biçimleri değişiyor. Siz, plazaları, gökdelenleri "Babil Kulesi" sanıyor çok yanılıyorsunuz. Kitleler halinde hem de kendi kentlerinizde çöplük denilebilecek bir yaşama her gün daha çok yaklaşıyorsunuz. Anlamıyorsunuz!

Değişen yollar, köprüler, binalar değil yalnızca, değişen yaşam koşulları ile yaşam biçimidir. Çağın gerekliliği ve teknolojinin sağladığı yararlılıklar beraberinde pek çok şeyi silip atıyor tarih sahnesinden.

En geç on yıl sonra giyim, yeme-içme dahil pek çok şey tarihin envanterine karışacak. Ve bu gerçekleri algılayamayan sizler de..

Anlamadığınız şeyler burnunuzu sokmayın. Fikir yürütmeyin. Siyasete karışmayın. Yorum yapmayın. Yanılır ve yanıltırsınız. Maaşlarınız alıp ailenizle mutlu yaşamaya bakın.

Gazetecilik yapıyorsanız eğer; lütfen patronaj talimatlarıyla ahkâm kesmeyin, tarihin ayıplılar listesine girmesin adlarınız. Zaten yeteri kadar batağa saplandınız. Okunmuyorsunuz, okunanlarınız da eğlencelik olarak değerlendiriliyorsunuz. Onaylanmıyorsunuz. Üç-otuz Dolar maaş için çocuklarınıza bırakacağınız soyadlarınızı daha fazla lekelemeyin.

Eğer bir üniversitede öğretim görevlisiyseniz, öğrencilerinize derslerini iyi öğretin, sevdirtin.. Onlara uzmanı olduğunuz konudaki bilgi ve birikimlerinizi çağdaş ölçeklerde ve en verimli şekilde aktarınız. Size minnettar kalacaklardır. Ama lütfen kafalarını bulandırmayın, onlar üzerinde hakimiyet kurup kendi dünya görüşleriniz doğrultusunda yönlendirmeyin. Öğrencileriniz "özgür" bırakın. Onların beyinleri sizlerden çok daha çağdaş.

Türkiye, bü-yü-yor..

Türkiye, bat-mı-yor..

Türkiye, Dünya'daki yerine doğru hızla ilerliyor.

Alışılmışın dışında, aklınızın ermediği bir biçimde gelişiyor ve büyüyor.

Hükümetler mi?

Geçiniz efendim..

Yormayınız kendinizi.

Hiç boşu boşuna endişelenmeyiniz; her vatandaş gibi sizin de bir oy hakkınız var. Seçim sandığına gider ve oyunuzu kullanırsınız olur biter. Neden boşu boşuna söylenip duruyorsunuz?

Açılan yeni sergileri gezin, sinemaya gidin, tiyatro izleyin, kitap okuyun, aşık olun ve sabırla seçim gününü bekleyin. O zamana kadar değişen Dünya'nın farkına varın ve anlamaya çalışın. Çok daha doğru bir iş yapmış olursunuz.

Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük