Geçmiş, bugün ve geleceğin kıvılcımları

info@haberdukkani.com 09 Mart 2015 Pazartesi

Geçmiş dönemlerde güneş battıktan sonra kocasından sopa yiyen kadınlar, sabah tanyeri ağardığında sopayı kaptıkları gibi önce çocukları sonra da halıları dövmeye başlarlardı. Günümüzde elektirk süpürgesi var, böylelikle çocuklar da halılar da paralanmaktan kurtuldular. Günümüz kadınları öfkelerini alışveriş yaptıkları mağaza tezgahtarları ile kuaför çıraklarına saklıyorlar.

Geçmiş dönemlerde kocalar eve gecenin bir vakti sarhoş olarak gelirlerdi. Şimdi ayık geldikleri evde ekonomik sorunlarla sarhoş oluyorlar.

Geçmiş dönemlerde evin reisi evden içeriye adım attığında saygı alameti olarak tüm aile fertleri elpençe hizaya geçer, fareler yuvalarında titrer, tekir kedi saklanacak delik arardı. Artık o günler çook gerilerde kaldı, aile ocaklarındaki o "saygı"ya dayalı korkunun yerini şimdi "katliamlar" aldı. Hiç beklenmedik bir anda cinnete kapılan aile reisleri, hanede kim varsa öldürdükten sonra son kurşunu da kafasına sıkıp göçer oldular bu dünyadan..

Geçmiş dönemlerde aile kız istemeye gider, söz, nişan, düğün, evlilik ve sonrasında sıra sıra gürbüz çocuklar dizilirdi kapı önlerine.. Şimdi televizyonların canlı yayın stüdyolarında yaşanan büyük sevdalar mahkeme salonlarında boşanma kararlarıyla noktalanıyor.

Geçmiş dönemlerde sevdalı delikanlılar pembe parşömenlere yazılmış, parfüm kokulu aşk mektupları gönderirlerdi geç kızlara.. Şimdi "sms" gönderiyorlar, zahmetsiz ama bir o kadar da duygusuz. Duygusuz ilişkiler canavarca cinayetlere gebe kalıyor günümüzde.

Eskiden bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı olurdu. Bugün ne ikram edilirse edilsin o zirveye ulaşılamıyor.

Geçmiş ile bugün arasındaki farklar bunlarla sınırlı tutulamaz elbette ama gelecekte bizleri nelerin beklediğinin kıvılcımları sayılabilir.

NASA tarafından sürdürülen araştırmaya göre, "30 Ari b" adı verilen dört güneşli yeni bir gezegenin keşfedildiğini açıkladı. Keşfedilen gezegen, Dünya'dan 136 ışık yılı (1 ışık yılı = yaklaşık 10 trilyon kilometre) uzaklıkta, Koç Takımyıldızı'nda yer alıyormuş. Bir gaz devi olan "30 Ari b", Jüpiter'in 10 katından daha fazla bir kütleye sahipmiş. Kendi ana yıldızı etrafındaki dönüşünü 335 günde tamamlıyormuş.

Dört güneşin aydınlattığı gezegen türünün ilk örneği 2012'de gözlemlenmişti. Yaklaşık 5 bin ışık yılı ötede olan ve Dünya'dan 6 kat büyük olan bu gaz devine "PH-1" adı verilmişti. Son keşifle birlikte dörtlü yıldız sistemlerinde tahmin edilenden daha fazla gezegen olabileceği düşünülüyor.

İnsanlık biliminin yeni keşfedebildiği dört güneşli yıldızlarda bugün neler oluyor bilmiyoruz; bir de geçmiş dönemlerde neler oldup bittiğini düşünmeye kalkışacak olsak acaba, akılımz buna yeter mi? Bugün tek güneşe sahip Dünya'ya akıl erdiremeyen insan zekası gelecekte merak ettiği her şeye uzanacaktır. Dört güneşli galaksilerin canlı varlıkları bizi izlemeye devam ediyor olmalılar.