Günümüzde durum

info@haberdukkani.com 03 Ocak 2016 Pazar

Çağımızın uygar olduğu söylenebilirse de kesinlikle kültürlü bir zaman dilimi olduğu ileri sürülemez.

Bir bakıma ruhların tedavisi olan "eleştiri" hiç bir zaman en iyinin değil; yalnızca en çoğunluğun ilgisini çeker. Bu nedenle olsa gerek, yerkürenin efendileri eleştirileri dikkate almaz; imha eder.

Oysa ki, insanlıktan uzaklaşmanın ilk belirtisi insanı küçümsemekle başlar, yok varsaymaya kadar ulaşır. Eleştirilere kulak vermek yerine imha etmeyi tercih eden yerkürenin efendileri teknolojik uygarlıklar yaratabildilerse de ruhu yaratamadılar. Ruh olmadan "deha" olmadığından, dahileri olmayan uygarlıklar hep ölüme mahküm oldular. Gelip geçmiş onca muazzam uygarlıklar günümüzde açık hava müzeleri olarak turistler tarafından ziyaret edilen kadim uygarlıkların arkeolojik kalıntıları halindeler.

Batı dünyası Doğu'nun insanlarını "ilkel" olarak tanımlayıp küçümsemekte ısrar ederken, Doğu toplumları hayatın ve ruhun karanlık yönlerini aydınlatmaya devam ediyorlar. Ve insanlık için umut etmeyi sürdürüyorlar.

Peki, Batı'nın umudu var mı? Günümüzde Batı'nın yalnızca korkuları olduğunu ve bu sayede ayakta durabildiğini görebiliyoruz. Eğer korkuları olmamış olsa çökeceği çok açıkça bellidir.