Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

Haber Dükkanı (!)

info@haberdukkani.com 04 Mart 2010 Perşembe

Necip Türk MEDYA'sındaki kuruluşlar, doğaldır ki; birer ticari işletmeler yelpazesinden ibarettir.

Her birisi birer "tecimevi" olan medya şirketleri, "matbuat"tan "basın sektörü" adlandırmasına geçiş yapan ve gelişen teknolojiyle birlikte "medya" olarak anılmaya başlanan, gazetecilik faaliyetleri temelinde yükselişe geçen bu sektör, özellikle işadamı patronajlığında büyük bir işlevsel mutasyon yaşadı.

Kupon karşılı kitap dağıtımıyla başlayan mutasyon süreci; tencere, tava, otomobil, kamyon dağıtımıyla ayakta kalmaya çalıştı bir zaman...

Okurlarına kupon karşılığı televizyon, buzdolabı ve çamaşır makinesi dağıtma vaatlerini yerine getirmeyip kirişi kırmayı da bir güzel becerebilen, iş bitirici ve işini bilen gazete patronları bunlarla yetinemezlerdi elbette..

Yetinmediler de, ihalelerin vazgeçilmez müteahhitleri oldular..

Bu da yetmedi ve banka sahibi de oldular.

Sonra da herşeylerini bir anda devrederek kaybettiler!

Eskiden medya patronları gazeteciydi, onların yerini alan işini bilir ve iş bitirici "işadamı" medya patronlarının emrine giren nice kalemşör; onca skandala karşın bugün bile pişkin pişkin "ahkam" kesmeyi sürdürebiliyorlar!

Eh! ne de olsa necip Türk basının necip kalemşörleri de her dönemde kalemlerinden vıcık vıcık yağ damlatarak, yerleştirildikleri "pistonlar" içinde hiç aşınmadan işlevsel kalabilmeyi başarıyorlar. Ve bu başarının karşılığını da patronlarından alıyorlar.

Peki ya okurlar, yani halk mı!

Lütfen geçiniz efendim, halk kimin umurunda.

Kalemlerinden vıcık vıcık yağ damlayanlar ise; gazeteci değil de kalemşör olduklarından, yalnızca maaşlarını aldıkları tecimevi sahibine karşı sorumlular. Bu nedenle halkın değil, patronların hizmetinde kalarak nefes alabiliyorlar. Aksi halde boğulurlar.

Başbakan, bu gerçeği çok iyi bildiği içindir ki; dükkanın sahibini uyarıyor ve "tezgahtarları"ndan sorumlu olduklarında ısrar ederek son bir kez daha açıkça uyarıda bulunabiliyor.

Başbakan'ın bu uyarısı ve açık ısrarı karşısında medya patronlarından "tık" çıkmıyor. Çok doğal.

Fakat, tecimevlerinin kalemşörşerinden de "tık" çıkmıyor! Çıkamıyor.

Çünkü kalemşörler, halkın hizmetinde gazetecilik yapmak yerine, yıllardır patronlarının ticari işlerinde tetikçilik yapıyorlar.

İşte bunun için de suspus olmak zorunda kalıyorlar, süt dökmüş kediye dönüyorlar.

Türk Basın kuruluşları, teker teker tecimevlerine dönüştüğü içindir ki; bu satırların yayınlandığı haber sitesi; hiçbir ticari faaliyette bulunmadığı halde, kısaca özetlenen bu sürecin gelecek kuşaklara fotoğrafını yansıtabilmeyi amaçladığından, "Haber Dükkanı" adıyla yayın hayatına atılmayı okurlara borç bilmiştir.

Bizim dükkanda söyleyecek sözü olan, namuslu her kaleme yer var.

Okurların ve meraklıların bilgilerine sunulur..

Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük