Hesabı kim ödeyecek?

info@haberdukkani.com 02 Haziran 2010 Çarsamba

Elektrik, su, telefon ve doğal gaz faturalarıyla teslim alınıp aptallaştırılan, geçim sancıları içinde kıvrandırılan halk, Ortadoğu'daki "kanlı satranç" turnuvasını algılayamaz durumda..

Bu kanlı satranç kimler arasında oynanıyor, bu satranç turnuvasından kim galip çıkacak ve ne elde edecek? Ortadoğu'daki bu kanlı satranç turnuvasını düzenleyip başlatanlar kimler?

Türkiye 30 yılı aşkın bir süredir bu kanlı satranç turnuvasının içinde her gün gencecik evlatlarını kaybediyor. Türkiye milli geliri yıllardır bu kanlı satranç uğruna heba oluyor. Halk ekonomik sıkıntılar içinde kıvranıyor, emekliler yardımlarla karınlarını doyurmaya mahküm edilmiş durumda, genç işsizler gelecek umudunu yitireli çok uzun bir zaman oluyor.

İsrail, Filistin halkına yıllardır zulmediyor, Arap dünyası seyrediyor! Dünya Filistin'de akan kanı durdurmak için gereken çabayı göstermiyor. Türkiye, birden bire Gazze'ye insani yardım kampanyalarıyla doluşturduğu gemiyi alkışlarla meçhule uğurluyor! Oysa İsrail uyarıyor!

Ve İsrail dediğini yapıyor..

Sürpriz bir gelişme olduğu ileri sürülemez.

Türkiye'den hareket eden insani yardım gemisi ve ardından hızla gelişenler ise beklenmedik bir sürpriz.. Neden Türkiye, insani yardıma elbette ki evet ama bunun bir başka yöntemi kalmamış mıydı? Bütün kapılar sonuna kadar zorlanmış mıydı, her çareye başvurulmuş, diplomatik bütün yöntemler denenmiş miydi?

Ne olmuştu da İsrail'in elleri bu kez de Türk kanıyla kirlenmişti?

Birleşmiş Milletler ve NATO'nun gücü Gazze'ye uygulanan "ambargo"nun kaldırılmasına yetmezken, Türkiye neden böyle bir girişimde bulunuyordu? Ters tepecek olasılıklar düşünülerek ne gibi önlemler alınmıştı ve sorumlusu kim olacaktı?

Şimdi İsrail saldırısı sonucu onuru zedelenen bir ulus, Dünya kamuoyuna karşı onurunun kurtarılmasını bekliyor haklı olarak ve öfkeleniyor. Öfkelendirildiği de söylenebilir..

Şimdi ne olacak?

Türkiye-İsrail Savaşı mı bekleniyor, arzulanan ve hedeflenen bu mu?

Boş sözler ve boş açıklamalar, Türk halkının zedelenen onurunu kurtarmaya yetecek mi?

Askerlerimizin başına çuval geçirilmiş olmasını hiçbir zaman affetmeyecek olan halk, İsrail'in "devlet terörü"nü de hiç unutmayacak..

Hamas'ı halk seçtiği için terör örgütü olmadığı ileri sürülüyor, İsrail'i yönetenleri kim seçti? İsrail halkı seçmedi mi? O halde neden İsrail yönetimiyle insani yardım konusunda diplomatik bir çözümde mutabık kalınamadı? Hani "dış politikalarımız"da çok başarılıydık ve "denge" kurulmuştu? Bu nasıl bir denge ki; Türkiye insani yardıma giderken adeta bir av durumuna düşebiliyor?

Şimdi bu hesabı kim ödeyecek?

Bu sonucun sorumluları kimler? Türkiye'nin başını derde sokan, onurunu ayaklar altına düşürenler kimler? Neden hiç kimse işin bu tarafına bakmıyor?

Dünya'ya lafla meydan okumak başka, başımıza dert açanlardan hesap sormak başka şeydir..

Mavi Marmara gemisi, Karadeniz'e "eğitim amacıyla" açılıp Sivastopol'u 1914'de top atışına tutan "tuzak bir gemi" midir?