Aramızda "çok miktarda" kıro ve homo sapiens bulunduğunu söyleyen bilim adamlarına göre; bunlar "adam taklidi" yapmak konusunda günden güne daha bir beceri kazanmalarına karşın; gene de, ayırt edilmeleri zor değilmiş...
Kıroluk, sayısız özelliği bir arada gerektiren ve ülkemizde -ne yazık ki- giderek "geçerli"leşen bir "hödük"lük ve "hanzo"luk durumudur. "Tedavi"si yoktur !
50'li-60'lı yıllarda genellikle hamal, tenekeci gibi ağır iş alanlarında, kimseye bulaşmadan ekmeğini kazanan kırolar; sonraki yıllarda ticarete atıldı ve karşımıza yalnızca bakkal-manav olarak değil; ithalatçı-ihracatçı, sanayici, bakan olarak da çıktı... Şimdilerdeyse, prodüktörlük, oyunculuk, şarkıcılık ve kültür-sanat gibi en "baba" işler kırolarımızdan soruluyor...
Sokağa tükürmeyen, Birilerine çarpmadan yürüyebilen (çarpınca "pardon" diyen), ağzında yemek varken konuşmayan, sayfa çevirirken parmaklarını tükürüklemeyen, konuşurken dirseğiyle yanındakinin böğrünü delmeyen, "ha ?" yerine "efendim ?" diyen biri, "safkan bir kıro" sayılmaz !
Kırolarımız, "kültür yaratma" alanındaki olağanüstü başarılarıyla da tarihteki yerini alacaktır. "Öğretme"yi her zaman "öğrenme"ye yeğleyen; kentsoylumuza "lahmacun" kültürünü, "bir cacık dört kaşık" kültürünü, gazinodaki "gay" solistin başından aşağı yolunmuş çiçek dökme kültürünü vb. öğreten kırolarımızdan övgüyle söz edebiliriz. Kıroyu öldür ama, hakkını teslim et !
Türkçenin hakkından geldikten sonra, Fransızca- İngilizce de konuşmaya başlayan kırolar; "konuşmak"la kalmayıp, bu dillerdeki eksikleri giderme görevini de üstlenmiştir. "Restoran / deodoran" gibi eksik söylenen sözcüklerin sonuna "t" harfini koyarak bu eksiklikleri tamamlayanlar da, gene kırolarımızdır.
Birçok ürünün reklamında olduğu gibi, cep telefonu/kartı reklamlarında da, "en yaygın" alıcı kesimi olan kırolarımıza seslenilmektedir: Reklamda "Konuşuyorsun" dense, kıro "ne yapacağı"nı anlamaz; telefonu almaz ! "Gonuşiisen" denecek ki anlasın, alsın. Satıcılar da bunu yapıyor işte !
Tanrı başımızdan eksik etmesin !
Kırolarımızı da, kıroluğa çanak tutanları da !..
***
Reyman Eray, Ümit Oğuztan...
TÜM YAZILARI
ARŞİV ARAMA
YAZARLAR
EN ÇOK OKUNANLAR
