Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

Hukukçuların evrensel hukuk mücadelesi

info@haberdukkani.com 05 Ocak 2014 Pazar

Yerkürede adalet, evrensel hukuk kurallarıyla sağlanabiliyor. Bu nedenle her canlının hukuka olan inancı hiç sarsılmamalıdır. Bireylerden başlayarak, toplumların hukuka olan güveni sarsılacak olursa hiç kimse adaletli bir yaşam sürdüremez.

Adaletin kirlenmesine, parıltısının gölgelenmesine, bağımsızlığından kuşku duyulur hale gelmesine izin verilemez. Aksi halde hukuka olan inanç sarsılır. Hukuka olan inancın sarsılması demek, adaletin yeryüzünden silinip yok olması demektir. Adaletsiz bir dünyada insanlar hertürlü hak ve güvenceden yoksun kalırlar. Hayat durur. Vicdan susar. Bütün haklar kaybolur. Güvence hâyâl olur. İnsanlık nefessiz kalıp ölür.

Türkiye'de yaşanan hukuksuzluklar sınırlarımızı aştı, dünya insanlığının vicdanlarını kanattı, evrensel hukuku şaşkına çevirdi. Ancak Türk hukukçuları, bir an olsun susmadılar, sessiz kalmadılar, baskılar karşısında dimdik ayakta durup, onurlu ve büyük bir mücadele sürdürdüler. Çünkü, "hukuk"a inanıyor, zedelenmesi durumunda ne gibi felaketler yaşanabileceğini en iyi onlar biliyorlardı.

Hukuksuzluklara kültürel ve siyasi inançları doğrultusunda gözkırpanlar, hukukun kendi görüşleri doğrultusunda "akord" edilmesinden hoşnut oldular. Ancak, hiç düşünemedikleri bir gerçek vardı: Eğer birileri hukuku dilediği gibi akord edebiliyorsa, bu herkes için felaket demekti. Ve öyle de oldu. Hukukun akord edilmesinden hoşnut olanları hoşnutsuz hale getiren gelişmeler de yaşandı.

Türkiye Barolar Birliği, hukuksuzluklar karşısında sessiz kalmadı, hukuki zeminde "yanlışları" dile getirdi, çözümlerini de açıkladı.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşerek "hukuksuz yargılamalar"a son verilebilmesi için bir görüşme gerçekleştirmeyi başardı.

Önümüzdeki süreçte Türkiye Barolar Birliği ile Adalet Bakanlığı müşterek bir çalışma yürüterek, "hukuksuz yargılama"ya son verilebilmesi için, gereken adımların atılmasını sağlayacak zemini oluşturacaklar. Böylece Türkiye'de gerçekleşen "hukuk cinayetleri"nin önüne geçilebilecek. Kamu vicdanındaki kanama son bulacak. Türk hukuku dünya insanlığının gözüne batan, vicdanları kanatan ayıplardan arınabilecek.

Her ne olursa olsun, "hukuk"a olan inancımızı bir an olsun yitirmeden, evrensel hukuk kurallarına bağlı kalarak, hukukçularımızın hukuka olan bağlılıklarını alkışlayarak, "evrensel hukuka" ve "bağımsız yargı"ya kavuşacağımız günleri sabırla bekleyeceğiz.

Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük