Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

Hür Basın Medya'ya dönüşünce

info@haberdukkani.com 16 Mayıs 2020 Cumartesi

Genç kuşak bilmez eskiden Türkiye'de "Basın" ve "basın mensupları" vardı.

Basın mensubu ile "gazeteci" arasında fark olduğunu da belirtmekte yarar var, gazete satıcılarına "gazeteci" basın kuruluşlarında düşünce ve fikir üreten emekçiler de "basın mensubu" olarak tanımlanırlardı.

Basın mensupları görevleri gereği gittikleri yerlerden içeriye girebilmek için sadece: "Basın" derler, bu söz bütün kapıların sonuna kadar açılması için yeterli olurdu.

"Akredite gazeteci" ya da "iliştirilmiş gazeteci" (embedded journalist) terimleri ne duyulmuş ne de görülmüş bir şey idi..

Hele ki "yandaş gazeteci" diye, bir tanımlama duyulmuş bir şey değildi.

Zaman hızla akıp giderken her konuda olduğu gibi, "değişim" Türk Basın sektörüne de uğradı, teknolojik çeşitlilik basını medya'ya dönüştürdü. Kısa bir zaman sonra da basılı yayınlar tümüyle tarihe karışacaklar.

Basın sektöründe üretim basın mensuplarınca gerçekleştirilirken, medya dünyasında üretim araştırmacı-gazeteci (ne demekse) piyarcılar, akredite gazeteciler ve iliştirilmiş gazeteciler/embedded journalist tarafından gerçekleştirilir olunca, Türkiye, "habersiz" bir dünyada yaşamaya başladı ve buna alıştırıldı.

Bugün Türkiye, basın mensuplarının olmadığı bir dünyada yaşanılıyor, boşluğun yerini "sosyal medya" doldurmaya çalışıyor.

Dileyen herkes bilgisi olmasa dahi fikirlerini topluma ulaştırarak tuhaf bir ego tatmini yaşıyor.

Durum böyle olunca da gerçek olup olmadığına bakılmaksızın sosyal medyada dolaşıma sokulan her şey gerçek ve doğru zannediliyor.

Oysa ki, bu son derece sakıncalı. Bilgiden yoksun ve gerçeğe dayanmayan söylemler kitleleri bilinmez ufuklara savuruyor.

Türk basını, "halkın haber alma servisi" olarak kamu hizmeti sunarken Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Çetin Emeç ve daha pek çok değerli basın mensuplarını şehit vermiş olduğu gerçeği dikkate alındığında geçmiş yıllarda halkın "haber"siz bir dünyada yaşamadığı için Türk Lirası ADB doları karşısında bugünkü durumuna düşmemiş olduğu gerçeği de kendiliğinden ortaya çıkar.

İnanıyorum ki bu kısa yazı "basın," "medya" ve "sosyal medya" arasında ne gibi farklar olduğu gerçeğini gözler önüne serebilmek için yeterli olur.

Ve tabi ki, "basın mensubu" ile "gazeteci" arasındaki uçurumu da...


Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük