Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

İhtiras demokrasiyi kündeye getirince!...

info@haberdukkani.com 30 Aralık 2013 Pazartesi

Demokrasiye aşık olmayan var mı?

Yerkürede taht ve taç sahipleri bile, demokrasiden yanadır.

Ancak kişisel ihtiraslar, demokrasiyi hep kündeye getirmek için ter atar. Tıpkı aşık olunan sevgiliyi gün gelip bir başkasıyla boynuzlamak gibi.. İşte bu nedenle,
her ne zaman ve her nerede olursa olsun, demokrasi kündeye getirilecek olduğunda, orada büyük bir skandal patlar, ortalığa irin saçılır.

Bütün insanlar demokrasiye aşıktırlar ama kişisel ihtirasların iteklemesiyle ilk fırsatta, hiç tereddüt etmeden demokrasiyi boynuzluyorlar. İhanet ediyorlar.

Kültürel, siyasi, toplumsal, geleneksel alışkanlıklar, yorum ve inanç farkları ile kişisel ihtiraslar; koruyucu şövalyeleri olduklarını savunanlar tarafından ilk fırsatta ırzına geçilir demokrasinin.. Tıpkı yakın tarihte seçimle iş başına gelen Adolf Hitler örneğinde olduğu gibi..

Demokrasi şövalyeleri, canlarını fedaya hazır, savunup korudukları demokrasiyi gün gelip kündeye getiriverirler. Bu nasıl olur? Unutmamak gerekir ki; şövalyeler de "insan"dırlar ve gün gelir baskı altında tuttukları ihtirasları volkan gibi patlar. İhtirasları olmayan zaten şövalye olamaz ki.. Şövalyelerin iştahlarını kabartan, hazine, ikbal ve dokunulmazlık kenti Kudüs olmamış olsaydı eğer; kim şövalye olmaya kalkışırdı ki..

Aydınlanmış, ilerlemiş, medeni toplumlar, demokrasiden yanadırlar ama demokrasinin "kiralanmış koruyucu şövalyeleri" değil; sahibidirler.

Demokrasileri kündeye getirenler hep kiralanmış koruyucu şövalyeler olmuşlardır. Tıpkı tarihte kilisenin hizmetkarları olan şövalyeler tarafından Papa'nın kündeye getirilmiş olduğu gibi..

Demokrasilerine sımsıkı sarılıp sahip çıkabilen toplumlar, kiralanmış koruyucu şövalyelerinin "ihtiraslarını" sürekli kontrol altında tutarlar. Onların zenginleşip birer "haramiye" dönüşmelerine asla izin vermezler. Gelişmiş, uyar toplumlarda, hiçbir birey: "Bal tutan parmağını yalar," düşüncesine çakılıp kalmaz. "Kim gelse yiyecek, bunlar yiyorlar ama iş de yapıyorlar" diye, hırsızlığı savunmaz. Aydınlanmış toplumlarda hiçbir kimse: "Benim memurum işini bilir" de diyemez. Eğer şaşırıp da diyecek olsa; demokrasiyi kündeye getirdiği açığa çıktığından, derhal o şövalyenin fiyakasını bozarlar.

Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük