İngiltere Kraliçesi beni öldürtür mü?

info@haberdukkani.com 21 Kasım 2013 Perşembe

Demokrasinin beşiği, insan hak ve özgürlüklerinin temellerinin atıldığı bir ülke olduğu iddiasını sürdüren İngiltere'ye turistik bir seyahat yapsam, köşe bucak gezip ülkeme dönsem ve izlenimlerimi bir kitap halinde yayınlamış olsam..

Yazdığım kitapta: "Anglikan Kilisesi'nin aslında lâv edilmesi gerekir" diye, düşüncelerimi dile getirsem..

Bu kadarla da yetinmeyip devamla: "İngiltere Birleşik Krallığı'nın monarşik yapısı yerine demokratik cumhuriyet rejimi kurulsa çok daha iyi olur, İngiliz halkı çok daha çağdaş bir rejime kavuşur," diye kişisel görüşlerimi dile getirmiş olsam..

İngiltere Kraliçesi'nin işaretiyle gizli servisi harekete geçip beni derhal ortadan kaldırır (mı?)

Hiç kuşku yok ki; EVET.

Demokrasi ve düşüncenin ifadesi özgürlüğü, uygarlık şişinmeleri bir anda buhar olur..

Hiçbir İngiliz edebiyatçısı, eserlerinde yukarıda yazdığım satırları kaleme alamaz. Yazar veya bir konuşmasında dile getirirse ne olur?

İntihar eder, trafik kazası geçirir ya da kalp krizinden çekip gider bu dünyadan.. Ve kesinlikle de o yazarı bekleyen kaçınılmaz son "kuşkulu bir ölüm" olmaz.

İnsanlık hallerinden dünya hallerine doğru uzanan yolun kilometre taşları çok hazin öykülerin işaretleridir aslında..

Asya tipi devlet yapısı yani Çin devlet kültüründen esinlenerek temellendirilen "devlet" sürekli olarak kendisini yeniler ve topluma da şekil verir.

Batı devlet yapısı ise, çok farklıdır. Batı'da devlet çıkar grupları arasında istikrarı sağlar ve toplum devlete şekil verir.

Mezopotamya'da devletler Asyalı, cumhuriyetler Batılı olduğu içindir ki; toplumlar sorunlar yaşar.

Özellikle sanatçılar, aydınlar ve kanaat önderleri, hangi dünya görüşünü benimseyip savunmuş olurlarsa olsunlar, sürekli değişen, yenilenen Asya tipi devletlerde, insanlık hallerinden dünya hallerine uzanan yol üzerinde "bahtsız yaşamların" kilometre taşları olurlar.