İnternette servis edilen ses kayıtları

info@haberdukkani.com 27 Mart 2014 Perşembe

"Gizli" ve "yasa dışı yollarla" kimler tarafından, ne amaçla kaydedildiği belli olmayan konuşmalar internet ortamında günlerdir yayınlanıyor.

Medya bu yayınları ekranlara, ve gazete manşetlerine taşıyor. Bu yöntemle Türkiye siyasetinde adeta ardışık "depremler" yaşanıyor.

Yaşamın bütün katmanlarına sızan bu "ses kaydı" haberlerinde Kamuoyu "yararı" dikkate alınıyor mu? Tartışmaya açık bir konu.

Peki ya "ülke çıkarları"ndan ne haber! Habercilik refleksi içinde gümbürtüye giden bir başka konu da işte budur.

Twitter, You Tube, iletişim özgürlüğü, kamu yararı, bilgilenme ve bilgilendirme hakkı gündemin baş köşesine yerleştirilirken, gözden kaçmaması gereken "ülke çıkarlarının gözetilmesi" sorumluluk ve yükümlülüğü ne olacak?

Bir ülkenin başbakanı, kabine üyeleri, siyasi liderleri, milletvekilleri, üst dereceli bürokratları "yasadışı yöntemlerle" dinleniyor ve aleniyete servis ediliyor ise; bu durumdan birilerinin mutlak bir "çıkarı" vardır. Aksi halde onca emek ve para harcanmaz.

Bu birilerinin kim olabileceği üzerinde düşünmek gerekmiyor mu?

Dünya'nın çeşitli ülkelerinde olup bitenler ve Türkiye..

Dünya'yı kontrol eden güçler Türkiye'yi kendi haline bırakırlar mı? Sorusu akıldan çıkartılmaması gereken bir soru değil mi?

Her gün internete yeni bir ses kaydı yükleyip servis edenler, ne yapmak istiyorlar?

Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve dış ülkeler ile olan ilişkilerindeki istikrarına çomak sokuluyor olması, "sade vatandaş"ı endişelere sürüklüyor.

Yerel seçimlerin yaklaştığı tarihlerden başlayarak, devam etmekte olan ses kayıtlarının internet ortamında yayınlanıyor olması hafife alınacak bir konu değil.

En son yayınlanan ses kayıtları "Dışişleri Bakanlığı"nın dinlendiğini de açığa çıkarttı. Böylece anlaşılmıştır ki; amaç sadece iç siyaset kavgası değil. Hedef: Türkiye'dir.

Türkiye'yi hedef alan "ses kayıtları"nı dinleyerek, "ciddiye almaya devam edecek miyiz? Yoksa, internete düşen her ses kaydının asıl amacının ne olduğunu düşünmeye başlayacak mıyız?

İnternette yayınlanan ses kayıtlarının "doğru" veya "yanlış" yada "montaj" veya "gerçek" bir başka açıdan bakıldığında da "malumun ilamı" tartışmalarına son vererek, oyun içinde oyunun, oyuncağı olmamaya özen mi göstereceğiz?

Elbette ki, birilerinin oyuncağı olmamaya özen göstermemiz gerekiyor.

Hayatımızı değiştirecek, geleceğimiz aydınlatacak olan kaynağı belirsiz ses kayıtları ise; vay halimize!

İşin bir başka üzüntü veren yanı da muhalefetin siyaset yaparken sırtlarını bu ses kayıtlarına dayamış olmalarıdır. Peki, bu ses kayıtları internete düşmemiş olsaydı eğer; muhalefet liderleri seçim meydanlarında halka acaba ne anlatacaklardı?