
Dünya bildiğimiz dünya olmaktan çoktan çıktı. Özellikle genç kuşaklar, hayatla başbaşa kaldıklarında dünya düzeneklerini kavrayabilmek için çok ciddi çaba sarfetmek zorunda kalacaklar.
Ülkeler, global çarkların dişlileri arasında öğütülmek isteniyor. Bu doğrultuda çeşitli enstrümanlar kullanılıyor. Diplomasi, siyaset, ekonomik ortaklıklar gibi.. Demokratik ülkelerin siyasal partilerine de çeşitli "ev ödevleri" veriliyor elbette.. bütün bunlar malumun ilanı. Bir de "gizli gündem" ve "gizli rotalar" var ki, başlı başına bulmacalar dizisidir.
Demokrasinin vazgeçilmez kurumları olan siyasi partiler, yasal temeller üzerinde kurulmuş siyaset zeminleridir. Bu nedenle hiçbir siyasi parti için "illegal" diyemeyiz. Elbette ki, siyasi partilerde faaliyet gösteren siyasetçilere de böyle bir söz sarf edemeyiz. Hepsi demokrasinin vazgeçilmez unsurları, olmazssa olmazlarıdır.
Demokrasiye inanan herkes siyasi partilere de inanıp güvenmelidir. Dileyen dilediği partiyi, liderini ve kadrolarını istediği gibi alkışlayabilir. Kimse bir şey diyemez, karşı çıkamaz.
Nevar ki; "siyaset" kurallarını bilmekle anlaşılır bir şey değildir. Siyaset global dünya düzenekleri içinde yer alan bir mekanizma olduğu gibi siyasi partilerin kamu vicdanında ve tarih sahnesinde de legal kalma zorunlulukları vardır. Aksi halde işe yaramayacaklarından ötürü ilk önce global dişliler tarafından fırlatılıp atılırlar.
Teröristin taziye çadırında bulunmak, kamu vicdanında olduğu kadar tarih sahnesinde de illegal duruma düşmek demektir. Bu fotoğraflar hafızalarda silinmez izler, yüreklerde derin ve kapanmaz yaralar açar. Hiçbir yasa, hiçbir mazeret bu ve benzer tutumları vicdanlara "legal" olarak kabullendiremez.
Demokrasinin nimetlerinden yararlanarak dilediğiniz sayıda siyasi parti kurabilir, meydanlarda ve medyada boy gösterip dilediğiniz gibi konuşabilirsiniz. Her demokraside bu mümkün. Ancak, kamu vicdanında yasal bir siyasi parti ve yasal bir siyasetçi olarak kabul göremezsiniz. Bu gerçek dünayanın her yöresindeki demokrasiler için geçerlidir.
Ve gün gelir ki; kandırıp dağa çıkartacak tek bir genç bile bulamazsınız. Karanlık bastığında Kandil'e pek güven olmaz, gazyağı her an bitebilir ya da ters bir rüzgarla umulmadık bir anda sönebilir!
TÜM YAZILARI
- Ekonomide Rezonans etkisi.. (20 Ekim 2018 Cumartesi)
- Buz ile güneş (19 Mart 2018 Pazartesi)
- FETÖ'nün terörizmi. (30 Temmuz 2016 Cumartesi)
- "Özgürlük Savaşçıları"nın yeni hedefi: Avrupa (15 Temmuz 2016 Cuma)
- Türkiye'de çatışma çıkmaz (06 Ocak 2016 Çarsamba)
- Türkiye'de olmayan nedir? (02 Ocak 2016 Cumartesi)
- Yanlış basın! (29 Mayıs 2015 Cuma)
- Basının denetimi meşrudur (23 Mayıs 2015 Cumartesi)
- Haset, kin ve ihtiras! (28 Aralık 2014 Pazar)
- Rasyonel müslümanlık.. (03 Ekim 2014 Cuma)
- Statüko, bürokrasi, teokrasi, demokrasi... (28 Ağustos 2014 Perşembe)
- Keyif üstüne keyif yaşamak ister misiniz.. (10 Mayıs 2014 Cumartesi)
- Faceb..k/uma dokunma, tiridine banarım! (08 Mart 2014 Cumartesi)
- Tarık Bin Ziyad ve gemileri yakmak (24 Şubat 2014 Pazartesi)
- Hilebazın vitrin süsleri: II (13 Şubat 2014 Perşembe)
- Hilebazın vitrin süsleri: I (16 Ocak 2014 Perşembe)
- Aklımızla oynanıyor (01 Ocak 2014 Çarsamba)
- Kobiler, lobiler ve karabaş bobiler (24 Aralık 2013 Salı)
- Pes etmek yok! (21 Ekim 2013 Pazartesi)