Ali HASDEMİR
Ali HASDEMİR

Karadeniz ''şantiye'' bölgesi

alihasdemir@haberdukkani.com 14 Temmuz 2010 Çarsamba

Kriz-mriz hak getire..

Milyonlarca dolarlık projeler, dev yatırımlar..

Yatırımlar önce duble-dublaj yollar için yapıldı.

(Neden dublaj? Çünkü gerçeği olsa hemen iki yıl sonra çökmezdi o "double" yolları..)

Şimdi ise milyon dolarlık yatırım harcamaları HES için yapılıyor..

Doğa için, milyonlarca canlı türü için, Karadeniz'in eşsiz endemik bitkileri için bırakın 1 dolarlık olsun yatırım yapılmayı, hoyratça, sürekli yok ediliyor..

Tahribat doğanın her yanına, her noktasına, her boyutta yapılıyor..

Yeşil'in tüm tonlarını barındıran Karadeniz'in gürül gürül akan dereleri, çağlayanları, tüm doğal kaynakları kurutulurken, kaliteli içme suları da sürekli kirletiliyor..

Bu gidişe bir dur diyen yokk..

Üstelik de eskilerin deyimi ve tâbiri yerindeyse, "hem suçlu hem de güçlü" bir kontratak, muhataplardan güçlü bir karşı saldırı da söz konusu olunca, insan artık kendini  "doğayı katleden kimse/kimlerse kahrolsun" demekten alıkoyamıyor..

Hiçbir ülkede alınmayacak kadar riskli bir karar alınıyor;

Hidroelektirik Santralı, bir doğa harikası olan İkizdere'ye yapılıyor..

Bunu yapanlar, yaptıranlar resmen şaşkın olmalı, ya da yaşamını borçlu olduğu öz doğasına düşman..

Üstelik çok iyi hesaplanmış ve biliniyor ki, HES'in bırakın ülkeye verdiği zararı, oradan elde edilecek enerji, kaçak (onlar kasıtlı olarak kayıp der dururlar..) elektrik enerjisi yüzde 15 iken, yapılan santral ile elektrik enerji ihtiyacının sadece ve sadece yüzde 3'ünü karşılayabilecek, yurdum Türkiye'nin..

İnsanoğlu, mantıklı düşünmek ve doğru kararlar almak için bir mükemmel beyine sahiptir!!..

Kaçağı önlese, sadece bunu bir engelleyebilse, o HES'in 5 katı elektrik enerjisi kendiliğinden oluşuyor..

Karadeniz'in doğası için en mantıklı ve tabii tepkiyi veren vatandaşlara dönüp ne diyor Çevre ve Orman Bakanı?

"Bazı kesimler, kendi rantları için HES'in zararlı olduğunu, su kaynaklarını tükettiğini, yalan yanlış beyan ederek insanları yanlış bilgilendiriyorlar" diyor..

Çevre gönüllülerini, aslında yüksek sesle ve eylemle doğayı koruyanları rantçı ilan ediyor..

Ne ayıp!!

Aynı saldırılar yine her alanda, her konuda yapılıyor..

Örneğin; İstanbul için üçüncü köprüyü inşaa etme girişimi de mâsum, girişmcileri asla "rantçı" değil, ama yapılmasına karşı çıkanlar rantçı, öyle mi?

cık.. cık.. cıkk..

Örneğin; siyanürle bereketli topraklarımıza zehir saçanlar aslında "rantçı" filan değil de her türlü canlının ölümüne ve geleceğinin kararmasına karşı çıkanlar rantçılar değil mi?

Yazıklar olsun, bu köhne zihniyete..

Tüm değer ve kavramların içini boşaltanlar, şimdi o kavramların içini tam aksine, akıl karıştırıcı, ters tarafa yatıran bilgilerle doldurmaya kalkışıyor..

Bilgi de kirletiliyor doğa gibi..

**

Karadeniz'in mimari yapısı bile giderek değişti..

Geçmişinin üç kuşak ötesindeki Karadenizliler, iki ya da üç katlı ahşap malzemesi kullanarak, el emeği ve göznurunun bileşimini, göz estetiğini bozmadan yaparlardı evlerini..

Yeni kuşak bu güzelim geleneği bile bozdu..

Şimdilerde 5 ile 10 katlı beton yığınları yükseliyor, batıdan doğuya tüm Karadeniz sahillerinde..

Dünya kültür mirası Safranbolu Evleri'ni ziyarete gidenler, oradan Karadeniz'in kıyılarına geçtiklerinde büyük bir şok yaşıyor..

Kültür ve Turizm Bakanı, kendisine yeni turistler çekecek projeler aradığını, yeni bir projeyle karşılaşınca heyecanlandığını felan söylüyor..

Buyursun Karadeniz'e, kültür ve turizm alanında projeler yerine, vatandaşın kesesinden harcanarak, gözü kapalı imza atılan o milyonlarca dolarlık doğa tahribatı projelerine baksın..

Bakalım yeterince heyecanlanacak mı?

Esen kalınız..

Ali HASDEMİR

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük