Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

Kedi eti yiyerek açlıktan ölmekten kurtulan insanlar

info@haberdukkani.com 27 Ocak 2015 Salı

Kedi deyip geçmeyin. Hepsi birbirlerine benzer görünseler de farklıdırlar.

Fark yalnızca renklerinde değildir elbette.. Bakışları, yürüyüşleri, sıçrayışları, sesleri, duruşları, yuvarlanışları hep farklıdır.

Bazı kediler insanlara sokulur mırıl mırıl sesler çıkarıp sürtünerek sevilmeyi beklerler.

Bazılar da elinizi uzatıp dokunacak olsanız beklenmedik bir çabuklukla pençelerindeki tırnaklarını etinize saplayıp aynı hızda erişemeyeceğiniz mesafeye uzaklaşıverirler. Şaşkın kalırsınız.

Kediler vardır masum ve sevecen bakışlarla aklınızdan geçenleri okurcasına gözbebeklerinizin içine uzun uzadıya bakıp neden sonra, gözlerini kırpıştırır sanki, "sen de beni anlamadın" dercesine susukunluklarını sürdürürler.

İç karışıklıklarıyla kan gölüne dönen Suriye'de açlıktan kedileri pişirip yiyerek hayatta kalmaya çalışan insanların görüntüleri yansıdı basında.. Vah ki kediciklerin haline ve tabi eyvah ki insanların haline..

Amerika, İngiltere, Afrika, Avrupa, Çin, Japonya, Vietnam ve Küba'da kedilerin durumu nedir acaba? Kedilerin ne durumda olduklarını araştıran yok ama Onların soydaşları olan aslan, kaplan ve leoparların nesilleri kurumaktan kurtulabilsin diye çabalıyor insanlık.

İnsanlığı "veba" belasından kurtaran kedilerin, tıpkı insanlar gibi şanslı ve şanssız olanları var. Kediler yerkürenin hangi bölgesinde dünyaya geldiklerinde kendilerini "şanslı" olarak kabul ediyorlar, nerede dünyaya geldiklerine bin pişman oluyorlar bilmiyoruz.

Konserve mamalarla beslenen kediler ve Kedi etiyle hayatta kalan insanlar hep birlikte yaşamaya çalışıyorlar yerküre denilen planette..

Türkiye'nin yargı mekanizması, birisi 18 yaşından küçük, diğeri 18 yaşından büyük iki afacanın bir hipermarketen 1 kilo et çalmalarına verilecek cezayı tartışıyor: "Et ve kıyma çalan çocuğa mahkeme hapis ceza verdi, Yargıtay 13 Ceza Dairesi "ceza yok ya da indirim" dedi; başsavcılık cezada ısrar edince, Yargıtay Genel Kurulu "miktar az, yemek yapmak için..." görüşünü savundu. Bakalım nasıl bir sonuca varılacak bilemeyiz ama bizim iki afacanın içinde yaşadıkları koşullar ile Suriye'deki çocukların yaşam koşulları aynı kavşakta buluşmuş olmalı.

Bir de köpekler var. Onlar da bir başka yazı konusu olmaya değer elbette; bu arada sağmal ineklerin yaşamları ile kaderlerini unutmamak gerekiyor kuşkusuz ki..

Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük