Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

Kitap, piyano, tablo ve şiddet

info@haberdukkani.com 05 Ekim 2013 Cumartesi

Mezopotamya'daki evlerde dünya pazarına sürülmüş ne kadar tüketim mamülü ve ürün varsa hepsinden bulunur da, üç şeye hiç ihtiyaç duyulmadığından rastlanmaz; birisi "kitap" diğeri "piyano" bir başkası da "tablo"dur.

Evlerde "kitap" hiç bulunmaz. Çünkü kitap okuma alışkanlığı kazanılmamıştır. Tam tersine kitap düşmanlığı çok yaygın ve yerleşiktir.

Bir başkadır Mezopotamya, kendine özgü ve dünya ile sarmaş dolaş olamayan çok özgün bir yapısı vardır. Değişmez ve dönüştürülemez bir kültür yapısı..

Evlerde piyano tuşları üzerinde dolaşmayan eller, kadınların ve çocukların yanaklarında olanca şiddeti ile patlar. Adına tokat denir.

Evlerin duvarlarında düşünce ve duygu ufukları açan tablolar yoktur ama yatakların başucunda duvara çivili, göz nuru tığ işi nakışlarla işlenmiş keselerin içinde Kur'an-ı Kerim asılıdır. Sadece ölüm anlarında keselerinden çıkartılarak, üç kere öpülüp alna götürüldükten sonra, imama doğru uzatılır saygıya okuması için.. Başka zamanlarda ev ahalisince hiç ele alınıp okunmaz. Okumasını bilen de bulunmaz.

Mezopotanya evlerinde pencere kenarlarına sıra sıra dizili saksılarda renk renk çiçekler açmıyor artık. O eskidendi. Şimdi çok katlı yüksek beton binaların camları bile açılmadığından, içinde yaşayanlar aynı havayı en az beş dolaşım solukluyorlar. Bu modern yapılarda ne piyano vardır evlerin salonlarında ne de tek bir tablo asılıdır duvarlarında...

İnsanın en fazla insanlaşabildiği anlar olan müzik dinlenildiği zamanlarda, bağırlarını, kollarını ve bileklerini jiletleyenlerin sayısı bir hayli kabarıktır Ama aralarında piyano dinleyenlerine hiç ratlanamaz. Jiletle bedenini doğrayanlar ne piyano çalmasını biliyor ne dinliyor ne de piyanistlerden hoşlanıyorlar. Hatta topyekün nefret ediyorlar piyanist tayfasından.

Mezopotamya'da yaşayanlar cep telefonuyla fotoğraf çekmeye çok meraklı olmalarına karşın, Ara Güler ve Gültekin Çizgen'den başkaca evrensel ölçekte fotoğraf sanatçısına rastlanamıyor. Mazallah göç etseler bu dünyadan, geriye yerlerini dolduracak tek bir kişi daha çıkacağa benzemiyor.

Mezopotamya evlerinde piyano tuşlarından çıkan tınılarla değil, anason kokulu rakı kadehlerini kafaya dikip sarhoş olanlar basarlar narayı, "Heyt" diye, ardından korku filmleri senaristlerini kıskandıracak olan vahşi cinayet, şiddet ve tecavüz öyküleri bolca yansır gazetelerin 3. sayfalarına...

Her evde kitap, piyano ve tablo olmadığından dünya ile barış sağlanamıyor. Tarih boyunca hep kavgalı dünya ile Mezopotamya..

Yatak odalarında şiddet, dayak kavga ve cinayet.. Sokakta entrika, tecavüz ve savaş hiç eksik olmuyor..

Mezopotamya'da bütün olup bitenlerin gizemli, efsunlu sırrı; evlerde piyano, tablo ve kitap bulunmuyor olmasında gizlidir.

Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük