Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

Kleopatra, efsaneler, dedikodular ve gerçekler

info@haberdukkani.com 06 Nisan 2010 Salı

Kleopatra adını hemen hemen herkes bilir. Ne var ki; onun gizemli kodlarının şifrelerini ancak meraklı araştırmacılar çözebilmiştir.

Mısır'dan söz edildiğinde, ilk akla gelen; piramitler ve Kleopatra'dır. Oysa, Mısırlı bile değildir.

Ailesi Kleopatra'nın yaşadığı dönemden 300 yıl öncesinde Yunanistan dan Mısır'a göçetmiş olduğundan ötürü Mısırlı olduğu varsayılmış ise; de Mısırlılar için o bir Yunanlı, Yunanlılar için de Mısırlı idi...

Kleopatra adı, üzerinde en çok fırtınalı efsane estirilen tarihi portreler arasında yer alır, aşk yaşamı ile ünlenmiştir. Fakat, bu söylenceler de temelsizdir. Onun yatakta çok marifetli bir aşk kadını olduğu dedikoduları ciddi literatürlere bile geçmiş ise; de bunlar yalnızca birer söylencedir. Kleopatra'nın yaşamında yalnızca Sezar ve Antonius yer almıştır.

Kleopatra'dan söz edildiğinde herkesin düşlerinde güzel, alımlı, dişiliği ve çekimi yüksek bir kadın canlanır. Bu da büyük bir palavradır. Çünkü, hangi dönemin ölçüleri ile değerlendirilirse değerlendirilsin çirkin bir kadındı. Gaga burunlu, etli yüzlü çirkin bir kadın portresi Antonius'un Kleopatra şerefine döktürdüğü altın sikkeler üzerinde görülmektedir...

Kleopatra, bir halının içine sarılmış olarak kendisini Sezar'ın ayaklarının dibine sunmuş, o da onu Mısır a "kraliçe" yapmışsa da, aşık olduğu için olmamıştır bu taçlandırma... Sezar, bu görevi eğer bir Romalı ya vermiş olsa ortaya kendi elleriyle büyük bir rakip çıkartmış olacaktı. Sezar, akıllı bir aşıktı ve yaşamı boyunca hep mantık çizgisinde adımlar atmıştı. Kleopatra'ya aşıktı ama taçlandırıp Mısır'a kraliçe yaparken de mantığını kullanmıştı...

Gelelim Antonius'a..

Kleopatra ile Tarsus ta karşılaştıklarında her ikisi de birbirlerine delicesine aşık olmuşlardı! (Bu öyküyü zenginleştirmek için uydurulmuş bir senaryodur. Birbirlerini yıllardır tanıyorlardı) Antonius, Kleopatra'nın otoritesinin sarsılmamasını garantiye alabilmek için, kız kardeşini öldürmeyi kabul etmiştir. Daha sonra da karısına dönmüştür.

Gerçekler mantık süzgecinden geçirildiğinde ortaya çok romantik bir aşk öyküsü çıkartmak pek olası değildir...

Antonius gerçekten de Kleopatra'ya aşıktı. Onunla birlikte olduğu dönemde karısı ölmüştü. Evlilik kararını ise; Octavia dan yana kullanmıştı...

Romalılar ,bir Romalı'nın bir Yunanlı ile zevke dalmasını hoşgörü ile karşılamamışlar ve Kleopatra'yı aşağılayıcı türlü söylenceler yaymışladır.

Kleopatra sevgilisi Antonius'un ölüm haberini aldığında aşk kederinden intihar etmemiştir. Kleopatra'nın intihar kararının ardındaki gerçek, zincirlere vurulup Roma sokaklarında dolaştırılacağı haberinin kendisine ulaşmış olmasıdır. Romalılar, Kleopatra'yı intihara sürüklemek için böyle bir söylence yaymışlardı...

Kleopatra gerçekte başarılı bir kraliçe olmuştur..

Etkili, sağduluyu ve yurtsever. Ne var ki; ne meziyetleri, ne Sezar, ne de Antonius onu mutlu kılmaya yetmemiştir...

Kleopatra, sanıldığının tam tersine "mutsuz" ve "talihsiz" bir kadındı. Kraliçe olarak ele alındığında da tahtını, tacını ve halkını koruyabilmek adına pekçok acılara göğüs germek zorunda kaldığı ortaya çıkar...

İnsanlık tarihi gerçeğin merceği altına çekilip objektif bir biçimde ele alınıp incelendiğinde; "efsaneler" ile "dedikodular"ın "gerçekler"den çok farklı olduğu ortaya çıkar.

Tabi ki, resmi tarihler ile gerçeklerin örtüşmediği de...

Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük