Kor ateş üzerindeki düşünceler

info@haberdukkani.com 12 Ağustos 2012 Pazar

Düşüncenin ifadesi "özgür"lüğü olmayan "mahalleler"de "hışımlı aksiyonlar"dan yakanızı kurtarabilmeniz olanaksızdır.

Bu nedenle düşünceler kor ateş üzerindeki mısır taneleri gibidir, lezzetli olmakla birlikte, içi boş bir gevrekten başkaca bir şey değildir.

Zaman zaman beynimizdeki düşünceler arasında gider gelir aklımız, tıpkı antrenmanda ip atlayan bir boksör gibi... İnsan beynini zinde kılan bir antrenmandır bu..

***

Üretim ekonomiyi, ekonomi tarihi düzenler. Böylece dünyayı "para" yönetir.

***

Ünlerinin tek kaynağı "siyaset" olan politikacıların şöhretleri de kendileri gibi fanidir.

***

Tarihçiler Osmanlı Padişahları'nın yaşam öykülerini yazarlar da "Sadrazamlar"ın yaşam öykülerini hiç bir ilginç yanı olmadığından yazmamışlardır.

***

Hayvanları sevmek, insanları sevmekten çok daha kolay hale geliyorsa eğer; durum gerçekten de çok vahim demektir.

***

Köylüler yıllarca kentlere akın akın göç ettiler. Bilmiyorlardı ki; Türkiye'de henüz kentler kurulamamıştı.

***

Tanzimat'tan buyana ne öğrenebildiysek Batı'dan öğrenmeye çalıştık. Batı'da bize "elinden gelen" her şeyi ama her şeyi yaptı ve yapmaya devam da ediyor.

***

Öncelikli olan özgürlük mü, yoksa ekmek midir?

***

Sanatçının özgürlüğünü de ekmeğini de halk korur. Devlete düşen görev, sanatçıyı faili meçhul cinayetlerde kaybetmemek ya da zindan çürütmelerine kapatmamaktır.

***

"Şanlı mazimiz" övünmeleri, "geri bıraktırılmış" sızlanmaları arasında sıkışıp kalan toplumların şarkıları "arabesk" olur.

***

Tıpkı Almanların birer "Hitler" olmadıkları gerçeği gibi, Romalıların da tümü birer "Sezar" değildi. Gelin görünki, bütün Romalılar arenalardaki vahşi, acımasız, kanlı ve ölümcül "gladyatör" savaşlarını ayakta alkışlarlardı. Türkiye "demokrasi" ile yönetilen bir ülkedir, gelmiş geçmiş bütün iktidarlar "halkın özgür" iradesiyle seçilmişlerden oluşmuştur.

***

Yıkık kiliseler, tenha manastırlar, kimsesiz ayazmalar, yoksul balıkçı köyleri.. İşte Bizans'tan geriye kalan İstanbul fotoğrafı.. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettikten sonra, İstanbul, İstanbul olmuştur. "Boğaziçi" ise, hiçbir kültürün hak iddia edemeyeceği halis bir Türk eseridir.

***

Aman Dikkat..! Yaşam, kendi yararına ölüleri sorguya çeker.

***

Gençleri anlamayan, onların sorunlarına çözüm üretemeyen yetişkinler, kendi arzuladıkları bir gelecekle karşılaşamayacaklar.

***

Türkiye'nin "Süper Star"ı Ajda Pekkan, ne yapsa yaranamıyor; "yıkıcı" eleştirilerden yakasını kurtaramıyor.

Ajda Pekkan: "Polis gecesi için konser verdim. Tüm geliri polislere. Kalp Vakfı için konser verdim, geliri Kalp Vakfı'na. Ve Somali için tertiplediğim konserin geliri olan 380 milyonu ellerimle Başbakanımıza verdim. Bana biraz haksızlık yapılmıyor mu?" demiş, haksız da sayılmaz, daha ne yapsın..

Eleştiriler insafsız ve "yıkıcı" oldukça "şov dünyası"nın yıldızları, "sanatçı" sıfatını doya doya yaşıyamıyorlar. Kendilerini "geliştirmiş" ve "gerdirmiş" olsalar bile...