Muhalefetin dili tutuldu

info@haberdukkani.com 15 Şubat 2016 Pazartesi

Hemen hemen her konuyu fırsat bilip basın toplantıları düzenleyip açıklamalar yapan muhalefet birden bire sus/pus oldu (!)

Türkiye'nin Yakındoğu'sunda yer yerinden oynuyor, tüm dünya dikkat kesilmiş olanca duyarlılığı ile yaşanan gelişmelere odaklanmış durumda bizim muhalif siyasetçilerden tık yok!

Bu hayret vercidi durum kuşkusuz sizlerin de dikkatlerini çekmektedir. Hükümet gelişmeler hakkında kamuoyunu bilgilendirme gayretinde, tabi doğal olarak gerekli bulduğu ölçüde...

Muhalefet dili tutulmuşçasına suskun. Kamuoyunu aydınlatacak, yüreklere su serpecek, piyasalardaki endişeleri yıkacak ve dayanışma sağlayacak hiçbir açıklama yok.

Özellikle küçük esnaf, sınırlarımızda gerçekleşen olaylardan son derece tedirgin, atacakları adımları kahvehane söylentilerine göre ayarlamaya ve medyadan yansıyan haberlerin ışığında önlerini görmeye çalışıyorlar.

Son aylardaki terörist kalkışmalar ile eş zamanlı olarak sınırlarımızda yaşanan sıcak çatışmalar, Suriye, Rusya ve İran'dan yansıyan olumsuz haberler karşısında muhalefet kanadında yer alan siyasetçilerimizden yürekleri ferahlatacak tek bir açıklama gelmiyor olması hem hayret uyandırıyor hem de düşündürüyor. Ve elbette ki; gelecek seçim günleri için son derece öğretici anıları da hafızalara yerleştiriyor. Hem de silinmez bir biçimde...

Dünyanın neresinde olursa olsun Türkiye'nin içinde bulunduğu tablo ile karşılaşacak olan ülkelerde iktidar ile muhalefet kamuoyunu müştereken aydınlatır. Gelişen olaylar karşısında görüşlerini dile getirirler. Ülkelerinin çıkarları neyi gerektiriyorsa derhal o tavrı takınır ve bunu da tüm dünyaya ilan ederler.

Burnumuzun dibinde yaşanan insanlık trajedisinin sonu gelmek bilmiyor, gelişmiş ülkeler çıkarları doğrultusunda tavşana kaç, tazıya tut oynamayı sürdürüyor, sınırlarımızı aşan füzeler, roketler ülke topraklarına düşüyor, misliyle karşılık verildiğinde de hamilerinden ses geliyor! Ama bizim muhalefet korosundan tık yok!

Muhalefet zaten vatandaşın bildiği ve yaşadığı olumsuzlukları, iktidara uzanan "fırsat" basamakları olarak değerlendirmek ve yaraları kaşımak olmasa gerek; muhalefetin "erken uyarı" görev ve sorumlulukları da vardır.

Bir ülkedeki siyasetin kalitesi, o ülke siyasetçilerinin kalitesiyle doğru orantılıdır. Siyasetin kalitesi giderek düşüyor demek beni üzer, sizleri de gerginliğe sürükler. Türkiye'nin sorunları hakkında tüm dünya konuşuyor, görüş bildiriyor, uyarıyor, öneride bulunuyor gelin görünüz ki; bizim muhaliflerimizin mıkı çıkmyor! Günümüz muhalifleri eğer iktidarda olmuş olsalardı, yaşanan olayları acaba nasıl göğüsleyeceklerdi? Şimdi olduğu gibi yine sus/pus olup dut yemiş bülbüle mi döneceklerdi?