Namusun da sırrı var

info@haberdukkani.com 26 Temmuz 2011 Salı

Yaşı geçkin, gün görmüş muhterem bir hanım, öğrenimini ABD'de sürdürecek olan kızını karşısına almış, çok hassas bir konuda bakın neler söylemiş:

- Eğer orada istemeyerek başına bir şey gelir de bekaretini kaybedersen, ilk söyleyeceğin kişi ben olmalıyım. Seni bir tek ben kurtarabilirim.

Hanımefendinin bu anlatımlarını dinleyenlerden birisi merakla soruyor:

- Bu gibi hallerde bir anne kızını nasıl kurtarabilir?

Gün görmüş hanımefendi soruyu şöyle yanıtlıyor:

-Herkes bir hata yapabilir. Kızım Amerika'da tahsilini sürdürürken eğer bir hata yapıp bekaretini kaybetmiş olsaydı, bir de hamile kalsaydı. İşte o gün kızıma söylediğim gibi, çocuğu gizlice doğurtur ve kendi nüfusuma geçirtir, bir gariban bulur onunla da evlendirirdim.

Bir başka dinleyen dayanamayıp soruyor:

- Neden bir gariban?

Güngörmüş hanımefendi bu soruya da şu yanıtı veriyor:

- Eh garibandır! Kızımın başından geçmiş bir hatayı kabullenir, rahat yaşamak için razı olur, güçsüz olduğu için de ileride kızımın ayıbını yüzüne vurmaya kalkışamaz.

Yaşı geçkin olmasına karşın yaşama sımsıkı sarılmaktan vazgeçmediği her halinden belli olan güngörmüş, torunlara karışmış muhterem hanımefendinin kızı, Tanrı gariban kulunu koruduğu için, ABD'de öğrenimini tamamlayıp bakireliğini yitirmeden ülkesine dönebilmiş.

Kısacası Tanrı, gariban kullarına acıdığı sürece birileri hep NAMUSLU kalabilecekler.

***

Gariban herşeyi kabullenmek zorunda bırakılıyorsa bir ülkede bunun mutlaka bir nedeni vardır. Aksi halde Dünya'da zulüm düzeni diye bir düzen hiç olmazdı.