Öyle şeyler oluyor ki...

info@haberdukkani.com 29 Aralık 2015 Salı

Milenyumdan buyana Dünya çok daha hızlı ve bambaşka dönmeye başladı. Bu gerçekliği algılayan insan sayısı ise oldukça az.

İnsanların büyük bir çoğunluğu her gün yaşanılanlar karşısında şaşkın. Bu duruma çağını yakalayamamak denildiği gibi "geçeklik" duygusundan yoksun yaşanılıyor demek hiç de yanlış olmaz.

Anne kızını, baba oğlunu, eşler de birbirlerini hiç anlayamıyorlar. Varın gerisinin birbirlerini ne kadarl anlayabildiklerini siz hesaplayın.

Bilim, teknoloji, siyaset, ekonomi ve sanat insanlığı kurtaramıyor. Ömürlerin tükendiği yaşamlar dünya haline akıl erdiremeden göçüp gidiyorlar aramızdan.

Eskiden insanlar dinleyerek, görerek ve okuyarak öğrenebiliyorlardı. Şimdi en yüksek düzeyde eğim almış olanlara sıkıysa bir konu hakkında birşeyler anlatın; eğer dilerseniz denemek için bir profesör seçebilirsiniz, o da anlamayacak; yüzünüze bön bön bakacaktır. Çünkü, insanlığın "gerçeklik algısı" bozulmuş..

Günümüz insanı egosu, inançları, bildikleri ve arzularıyla evrensel değerler terazisinde tartılamıyor. Çünkü, insanlıktan bir şey kalmamış durumda.. Zaten insan arayana da rastlayabilmek mümkün değil. Herkes ütebileceğine inandığı birileriyle poker oynuyor ama bu kumar masasından kazançla kalkan yok.

Osmanlı'nın Berlin'den Bağdat'a, Şam'dan Medine'ye doğru uzanan Bağdat Demiryolu macerası, Doğu'nun ıssızlığını giderip uygarlaştıracağına, Sultan'ın halifelik ve saltanatını güçlendireceğine inanılarak Almanlar'a yaptırılmış ise de Hilal ile Haç'ın savaş alanına kan taşıyan atar damarı olup çıkacağı kestirilememişti.

Bağdat Demir yolu çağının en çılgın projesiydi ama Ortadoğu petrolü Osmanlı hazinesini değil: emperyalistlerin kasalarını doldurmuştu! Bu da yetmezmiş gibi Osmanlı Hanedanlığı'na trajik bir kader yazılmıştı.