
Avrupa'da 2004'ten bu yana farklı ülkelerde düzenlenen terör saldırılarında yüzlerce kişi yaşamını yitirdi. Bunlardan en kanlısı ise 191 kişinin hayatını kaybettiği İspanya'nın başkenti Madrid'de üç ayrı trene düzenlenen bombalı saldırılar oldu.
Fransa'nın Nice kentinde 84 kişinin ölümüne ve çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan terör saldırısı, Avrupa kentlerinde son dönemlerde yaşanan büyük çaplı terör saldırılarını akla getirdi.
Madrid'te 2004 yılında üç ayrı trene düzenlenen bombalı saldırılar en kanlı terör olayı olarak kayıtlara geçerken, son dönemde yapılan saldırılar ise DAEŞ'le bağlantılı kişiler tarafından gerçekleştirildi.
Ortadoğu, Afrika ve Asya ülkelerinde Batılı ülkelerin gizli servisleri tarafından kurulan çeşitli düzenekler arasında kanlı terör örgütleri siyasi amaçlar doğrultusunda konuçlandırılıp yönetildi; ateş çemberi içine alınan ülkeler kan ve gözyaşına boğuldu. Onbinlerce masum sivil hayatını kaybetti, ipucu bırakmayan siyasi suikastler gerçekleştirildi, ülkelerin istikrarları altüst oldu, rejimler yıkıldı ve haritalar değiştirildi.
Gizli servislerin oluşturduğu kanlı arenalardan narko/dolarlar silah tekellerinin kasalarına akarken, teröristler "özgürlük savaşçıları" olarak tanımlandı, korundu ve kollandılar.
Batılı ülkeler, gizli servisleri marifetiyle çıkarları için başlattıkları a/simetrik savaşın bütün olanaklarından sonuna kadar yararlandılar.
Dünya'nın Batı'sı Doğu ülkelerini sömürmek, yönetmek ve parçalara ayırarak zahmetsizce öğütebilmek için seçtikleri a/simetrik savaş yöntemini sözde "demokrasi" ve halklara "özgürlük" argümanlarını kullanarak savundu. Akan kan ve gözyaşlarını, yaşamları karartılan milyonlarca insanı görmezden geldi. Teröristleri hapishanelerde "ziyaret" ederek arka çıkan Batılı siyasetçilerin isimleri hafızalara kazındı. onlar ise, bunu bile umursamadılar.
Bugün gelinen noktada terör örgütleri Batı'yı hedef almış durumdalar. Asi bir evlat gibi babalarına baş kaldıran terör gurupları Dünya'nın Batı yarı küresini kan gölüne çeviriyor. ABD'de 11 Eylül saldırısıyla başlayan bu süreç Avrupa ülkelerinde kol geziyor. Nerede, ne zaman ve nasıl bir saldırı düzenleneceği, kaç masum insanın yaşamını yitireceği belli değil!
Batı Dünya'sının güçlü ülkeleri "özgürlük savaşçıları"nın terör saldırılarıyla dehşete sürükleniyor. Acz içinde şaşkınlık travmaları yaşıyor.
Masum sivillerin kanlarıyla beslenerek üzerinde güneş batmayan imparatorlukların var olabilmeleri yalnızca bir şehir efsanesi..
Batı ülkeleri gizli servislerini mercek altına alıp terör örgütrlerini kuran ve yöneten düzenekleri artık devre dışı bırakmalıdırlar. Batılı ülkelerin gizli servis elemanları terör düzeneklerinden elde ettikleri kazançlardan vazgeçerler mi? Yönetim kadrolarını belirleyecek kadar güçlü olan gizli servis kadroları, devre dışı bırakılmak istenmeleri karşısında, kuşkusuz direnç göstereceklerdir, ama Batı ülkelerinin seçimle gelmiş hükümetleri, mutlaka bu güçlüğün üstesinden gelmek zorundadırlar. Hem de gizli servis kadrolarının "uyuyan hücrelerini" uyandırmadan.
TÜM YAZILARI
- Ekonomide Rezonans etkisi.. (20 Ekim 2018 Cumartesi)
- Buz ile güneş (19 Mart 2018 Pazartesi)
- FETÖ'nün terörizmi. (30 Temmuz 2016 Cumartesi)
- Kamu vicdanı ve tarih sahnesinde legal kalabilmek (23 Şubat 2016 Salı)
- Türkiye'de çatışma çıkmaz (06 Ocak 2016 Çarsamba)
- Türkiye'de olmayan nedir? (02 Ocak 2016 Cumartesi)
- Yanlış basın! (29 Mayıs 2015 Cuma)
- Basının denetimi meşrudur (23 Mayıs 2015 Cumartesi)
- Haset, kin ve ihtiras! (28 Aralık 2014 Pazar)
- Rasyonel müslümanlık.. (03 Ekim 2014 Cuma)
- Statüko, bürokrasi, teokrasi, demokrasi... (28 Ağustos 2014 Perşembe)
- Keyif üstüne keyif yaşamak ister misiniz.. (10 Mayıs 2014 Cumartesi)
- Faceb..k/uma dokunma, tiridine banarım! (08 Mart 2014 Cumartesi)
- Tarık Bin Ziyad ve gemileri yakmak (24 Şubat 2014 Pazartesi)
- Hilebazın vitrin süsleri: II (13 Şubat 2014 Perşembe)
- Hilebazın vitrin süsleri: I (16 Ocak 2014 Perşembe)
- Aklımızla oynanıyor (01 Ocak 2014 Çarsamba)
- Kobiler, lobiler ve karabaş bobiler (24 Aralık 2013 Salı)
- Pes etmek yok! (21 Ekim 2013 Pazartesi)