Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

Para ile su veya para ile hava!

info@haberdukkani.com 06 Haziran 2020 Cumartesi

Su hayattır.

Tıpkı soluduğumuz hava gibi her insanın en temel ve en doğal hakkıdır su.

Türkiyemiz su kaynakları açısından çok zengin.

Pınarlar, çaylar, dereler, ırmaklar, göletler, kuyular ve barajlar, -tıpkı vücudumuzu saran damarlar gibi- Türkiyemizin tümünde akıp gittiği topraklara hayat veriyor.

2003 yılında 276 baraja sahip olan Türkiye'ye, son 18 yılda 585 baraj daha kazandırılmış durumda.

Fakat ne tuhaftır ki, bir damacana içme suyuna 10 lira para ödüyoruz! Size göre de tuhaf bir durum değil mi?

Neden evlerimizdeki musluklardan akan suyu değil de şişelenmiş olarak satılan suları içmek zorunda kalıyoruz?

Tanrı'nın bahşettiği, en temel ve en "Doğal Hakkımız" olan suyu şişeleyip bize parayla satan bir düzen, paramızı almakla kalmayıp "Doğal Hak"ımızı da elimizden almış olmuyor mu?

Para ile su!
Para ile hava!
Ne fark var?

Tanrı hava ile suyu bize parayla vermiyor ki; o halde bir bardak su içebilmek için, neden ambalajlanmış olarak satın almak zorunda kalıyoruz?

Evlerimizin musluklarından akan su ile şişelenerek satılan ve muazzam bir endüstri haline gelmiş olan su arasında neden fark var?

Bu farkın ortadan kaldırılması gerekmiyor mu? Çok mu zor?

Eskiden İstanbul'da adım başında -ve tüm yurt sathında- yer alan çeşmelerden ücretsiz olarak halka ulaştırılan su, günümüzde ise parayla satılan şişelenmiş sulardan çok daha sağlıklı ve kaliteliydi; o gün bedava olan bugün neden paralı? Özellikle son yıllarda her konuda Osmanlı vurgusunun yapılmasına özen gösteriliyor; haydi halka ücretsiz içme suyu temin edilmesi konusunda da Osmanlı'yı taklit edin de en doğal yaşam hakkımız olan içme suyuna kavuşalım.



Tanrı'nın bahşettiği içme suyu üzerinde yükselen devasa "su endüstrisi dükalıkları"nın iş hacmi ve istihdam sağlıyor olması, insanın en temel doğal haklarından birinin elinden alındığı gerçeğini ortadan kaldırmaz.

Hava endüstrisi de kurulabilir, iş hacmi ve istihdam sağlayabilir arada ne fark var?

Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük