Paralar betona gömülürken

info@haberdukkani.com 15 Haziran 2011 Çarsamba

Bir Dünya kenti olan İstanbul'un göçle birlikte yağmalanan ve bütün özelliklerini yitiren merkezi Beyoğlu'nu kurtarabilmek için hükümet uzun bir süredir planlar hazırlıyor.

Hükümetin ve Büyükşehir Belediyesi'nin yıllardır üzerinde çalıştığı projeler sessiz sedasız uygulanmaya başlarken, akıllı ve cesur yatırımcılar da uzunca bir zamandır Beyoğlu bölgesinde emlak yatırımları gerçekleştiriyor.

Gündüz saatlerinde dolaşılmaya korkulan Tarlabaşı sokaklarında bile emlak satın alanlar azımsanmayacak kadar çok.

Beyoğlu, Galatasaray, Tünel, Kuledibi, Şişhane ve Tarlabaşı en yüksek rant sağlayacak olan yatırım bölgeleri olarak belirlendi. Yatırımcılar yaklaşık on yıldır büyük bir ilgi gösteriyorlar bu yerlere.Günün koşullarını hiçe sayan emlak yatırımcılarının bu büyük ve yoğun ilgisi de bölgedeki emlak değerlerini günden güne yükseltiyor.

Taksim bölgesinin araç trafiğine kapatılacak olması, Hükümetin açıkladığı projeler, bölgenin tarihsel geçmişi ve kendine has özel kültürünün yeniden canlandırılması çabaları her geçen gün yatırımcıların bölgeye olan ilgilerinin artmasına yol açıyor.

Yaklaşık on yıl öncesinde 10 bin TL olan Tarlabaşı bölgesindeki binalar bugün 100 bin TL'den satılıyor. Önümüzdeki günlerde bölgede bina alabilmiş olanlar kendilerini şanslı kabul etmeye başlayacaklar.

İstanbul'un merkezinden başlayarak genişleyen emlak yatırımcılığı gün gelecek büyük düş kırıklıkları yaşatacak. Ama şimdilik durum bu.

Üretime yatırım yapmaya korkanlar dağa taşa ve betona yatırım yapmayı akıllılık olarak görüyorlar henüz. Hiçbir riski olmayan garantili servet sahibi olmanın en kestirme yolu olarak görülüyor taş ve beton! Oysaki, teknolojiden ve üretimden geçmeliydi servet sahibi olabilmenin yolu..

İstanbul, genişledikçe genişliyor. Halka genişleyip kent büyüdükçe İstanbul'da yaşadığını zannedenlerin sayısı artıyor nevar ki; İstanbul'un tarihi surlarından ötesi "taşra"dır. Fakat bu gerçeği görebilen pekaz insan yaşıyor.

İstanbul taşrasına onca yatırım yapan zihniyet neden Anadolu vilayetlerine gidip yatırım yapmayı akıl edemez? Oysa ki çok daha fazla kazanç elde edilebilir. Ama "beton" yatırımcılarını henüz bu konuda bilgilendiren ve özendiren yok!

Elde avuçta ne varsa betona gömülen Türkiye'nin durumu beton kulelerden ibaret! İş yok, aş yok söylemleri şimdilik ciddiye alınmasa bile gelecekte büyük sorun. Körfez'den başlayarak Kuzey Afrika'ya doğru esen isyan ve başkaldırı eylemleri yalnızca demokrasi özleminin ateşi değil, işsizlik ve adaletsiz gelir dağılımının çaktığı kıvılcımın tutuşturduğu büyük bir ateş çemberidir.