Partiler var halk yok!

info@haberdukkani.com 10 Ağustos 2010 Salı

Türkiye siyasi partiler cenneti. Tıpkı diğer 3. Dünya ülkelerinde olduğu gibi.

Referandum yaklaştıkça meydanlara siyasi yiğitler çıkıyor. Kırkpınar güreşlerini hiç aratmayan bir manzara. Siyasi yiğitler birbirleriyle güreşe tutuşuyor. Hepsi birbirlerinin açığını arıyor paçadan yapışabilmek için.

Meydanlarda siyasi yiğitler var ama halk yok! Belli oluyor ki; siyasilerin birbirleriyle tutuştukları güreş hiç ilgilendirmiyor halkı.

Halkı ilgilendiren mutfak ocağının üzerine koyup kaynatmak zorunda olduğu tencere.. Elektirik, su, doğalgaz, telefon faturalarını ödeyebilmek için olmadık ve en akla gelmedik yöntemler uygulamak çaresizliğinde kıvranan halk yığınları siyasi yiğitlerin tutuştuğu güreşle ilgilenecek halde değil. Ev kirasını nasıl ödeyeceğinin hesabını yapan halk yığınlarının yer almadığı bir tiyatro sergiliyor siyasi partiler. Uzun sözün kısası, körler ile sağırlar birbirlerini ağırlıyorlar meydanlarda, televizyon ekranlarında ve gazete manşetlerinde..

İçinde halkın yer almadığı siyasi bir oyun sahneleniyor agoralarda..

Siyasi yiğitler, halkı arkalarına alıp giderek genişleyen heyecan fırtınası yaratamıyorlar.

Referandum günü yaklaşırken kitle heyecanlarını siyasi "tusunami"ye dönüştürmeyi başaramayan yiğitler, halka umut ve heyecan veremiyorlar. Herbirisi "marjinal" parti görünümünde. Hiç darılmasınlar ama görünen köy kılavuz istemez.

CHP yeni lideriyle halkın olmadığı bir söylem politikası uyguluyor. Cumhuriyet var Halk yok! Parti var, katılımcı yok! Neden?

Çünkü; CHP'nin çiçeği burnunda lideri geniş halk kitlelerine neler yapmayı planladığını, neleri yapabilme kudretine sahip olduğunu anlatmıyor. Sadece karşı cephedeki rakibine saldırıyor! Tıpkı Hacivat-Karagöz oyunu gibi.. Halk bıktı bu oyunu izlemekten.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, "Yüce Divan"ı bir kenara bırak da sen neler yapacaksın bir anlatta öğrenelim. Öğrendikçe umutlanalım, sana güven duyup peşine takılalım.

Sayın Kılıçdaroğlu, bırak "Recep Bey"i de sen nasıl yöneteceksin ülkeyi, halka ne vereceksin onları anlat da öğrenelim.

Türkiye nasıl kalkınır, nasıl sanayileşir, nasıl daha demokratik olabilir, terör nasıl son bulur? Bütün bunlar için nasıl bir reçete uygulayacaksın Allah aşkına anlat da öğrenelim.

Ve mazotun fiyatını nasıl bir matematikle yarı fiyatına indireceğini de anlat ki; inanalım.

Anlat Allah aşkına..

Sayın Kılıçdaroğlu, senin partine katılmak için İstanbul İl Başkanlığı'na gittim. Senin anlayacağın ayağına kadar gittim. Sayın Berhan Şimşek, bir hoşgeldin bile demedi. Ve bugüne kadar da başvuruma hiçbir yanıt alamadım.

Bu nasıl Halk Partisi? İçinde Halk yok! Sadece "özel hayat" kasetleri var..

Sayın Kılıçdaroğlu, şimdi söyle bana sen nasıl olacak da halkla bütünleşebileceksin?

Allah aşkına bi'anlat bakayım da anlayayım...

Sen boşver "Recep Bey"i de şu fakirin sorularına bi'yanıt ver bakalım...

Bekliyorum..