Ümit OĞUZTAN
Ümit Oğuztan

Rüşvetin siyaset mühendisliği olur mu?

info@haberdukkani.com 20 Aralık 2013 Cuma

Mecliste konuşma yapan bir Bakan, henüz yargı aşaması sonuçlanmamış bir konu hakkında yorumda bulanarak, "Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu"da siyaset mühendisliği olduğu görüşünde olduğunu dile getirdi! Çok hayret verici bir açıklama ya da savunma..

Hiç kimsenin kafasına silah dayayarak "rüşvet" verilemez.

Rüşveti isteyen ve alan "irtikap" yoluyla alır. Trilyonlarca lirayı yatak odasında sıra sıra kasalara, ayakkabı kutularına doldurumuşsa eğer, rüşveti alan için bir zorlanmadan, komplodan söz edilemez. Bu vurgunculuktur. Siyaset mühendisliği bunun neresinde?

Basın çarşaf çarşaf yayınlıyor. Takip fotoğrafları, telefon görüşmeleri, takibi yapan polisleri izlemeye aldırtan bir içişleri bakanı... Yahu bunun neresi çekememezlik, neresi komplo, neresinden bakılırsa bakılsın düpedüz Bakanlar ile mahdumları düzeyinde mega rüşvet skandalı.

Bakanlar ve mahdumları düzeyinde gerçekleşen bu rüşvet ve yolsuzluk skandalı, Cumhuriyet tarihinde eşine ender rastlanmış olan en büyük vurgunculuk hikayesi olarak nesillerden nesillere anlatılacak siyasi irtikap gücüyle gerçekleştirilmiş mega bir rezalettir.

Bu öyle büyük bir rezalet ki; kuşkusuz Nobel ödüllü yazarlara ilham kaynağı olacak oturup romanlar yazacaklardır.

Hükümet, "masumiyet karinesi"ne sımsıkı sarılıyorlar ve toplumu şaşkına çeviriyorlar. Çünkü Başbakan Tayyip Erdoğan: "Ergenekon davasının savcısıyım" derken, henüz yargı devam ediyordu. Unutulmuş olamaz.

Ancak, suçlanan bakanlar ile kıymetli mahdumlarının da "yargı"ya "güvenmeleri" ve yargıda "aklanma hakları" olduğunu hiç kimsenin aklından çıkarmaması gerekir. Bu bir "suçüstü hali" olsa bile.. Ve yargının terzasinde elbetteki; herkes ama herkes eşittir. Ben, şahsen buna inanıyorum ve bu inancımı yitirmek istemiyorum.

Yoksa bir suç üstü halinde yakalanan bakanlar ile mahdumları yargıya hiç mi güvenmiyorlar? Nedir bu telaş ve panik? Nedir bu asabiyet?

Bakanların gözbebeği mahdumları yargı safhasındaki savunmalarında "rüşvet" değil, biz iş tutup komisyon aldık," derlerse ne olacak?

İşte o zaman müfteriler, dış mihraklar ve onların içerideki uzantıları ne yanıt verecek? Mahçup olmayacak ve yapılan haksız karalamalar karşısında tepeden tırnağa utanca batmayacaklar mı?

Bana göre, gözde bakanların gözbebeği "masum" mahdumları yargı tarafından "zirvedeki karlar gibi bembeyaz" oldukları gerçeğinin karara bağlanacağı günleri sabırla bekliyor olmalılar.

Yazılması gereken çok şey var ama ben çok yorgun, bıkkın, küskün ve en önemlisi çok ümitsizim.

Cumhuriyet'in sayın savcıları ile bağımsız yargının hür vicdanlı yargıçlarına kolay gelsin.

Ümit Oğuztan

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük