Sap ve Saman

info@haberdukkani.com 02 Haziran 2010 Çarsamba

Hamas ve PKK = Terör.

Terör = İnsanlık suçu.

PKK terör örgütü, yalnızca Türkiye'nin Güneydoğu bölgesinde faaliyette bulunmaz. PKK yalnızca İran, Irak, Suriye üçgenindeki sınır bölgelerinde konuçlanmaz, tüm Türkiye'de faaliyet gösterip kanlı eylemler gerçekleştirdiği sağır sultalarca dahi bilinir. PKK Avrupa ülkeleri, Rusya, Ermanistan, İngiltere ve ABD başta olmak üzere pek çok ülkede çeşitli amaçlarla yer edinmiş bulunmaktadır. Özetler ise; PKK "ambargolu" bir alanda değil, uluslararası alanlarda faaliyetlerini sürdüren ve çeşitli ülkeler tarafından hamilik yapılan bir terör örgütüdür.

PKK'nın siyasal uzantıları seçim sonucu TBMM'dedir..

Hamas için "seçilmiş" denilebilir (mi?) bakış açısına bağlı olarak değişir. PKK'nın siyasal uzantısı için "seçilmiş" yorumu yapanlar olduğu da bilinen bir başka gerçektir.

Türkiye PKK terör örgütünü bahane ederek Güneydoğu'nun tümünü "ambargolu" alan ilan etmemiştir ve bölgeye "tecrit" uygulamamıştır. Türkiye Güneydoğu'da yaşayan insanlarını açlık, sefillik ve insanlık dışı koşullarda yaşamaya mecbur bırakmamıştır. Aksine tüm olanaklarını seferber ederek bölgeye yatırımı teşvik etmekte ve her alanda yatırım yapmaya ağırlık vermektedir.

İsrail, Hamas'ı bahane ederek Gazze'ye "ambargo" uygulamakta ve "tecrit" etmektedir.

Güneydoğu da PKK değil; Türkiye Cumhuriyeti topraklarıdır.

Gazze de Hamas değildir. Gazze halkı Hamas sempatizanı olsa bile..

Hamas, kendi halkına zulmediyor ve bu gerçeği de tüm dünya biliyor. Gazze'de Filistinlileri esir alan İsrail değil, Hamas'tır. çatışmalar Hamas ile El Fetih arasındadır. Tüneller de karaborsa satışlar da Hamas'ın kontrolündedir.

Bu gerçekler ışığında sapla samanı karıştırmadan ele almak gerekiyor Gazze'ye insani yardım için yola çıkan gemiler ve İsrail'in Türk vatandaşlarına devlet terörü uygulayarak kanlı ellerine Türk kanı bulaştırmış olmasını..

İsrail, masum sivillere uyguladığı devlet terörünü savunacaktır, kendince haklı nedenler ileri sürecektir. Doğaldır.

Ne var ki; hiç bir Türk vatandaşı, kendi masum vatandaşlarının öldürülmesi karşısında "vicdana" sığmayacak olan sivri fikirler ortaya atamaz. Eğer bunu yaparsa, yanlış yapmış olur. O gemide olanlar ile aynı fikirlere sahip olmayabiliriz, dünya görüşlerimiz taban tabana zıt olabilir ama o gemidekiler Türk vatandaşlarıdır. O gemide olanlar insandır. O gemide olanların kafalarında çok farklı hesaplar ve amaçlar olabilir. Kendilerince inandıkları bir davalar da olabilir. Fakat bunlar çok farklı konular. Sapla samanı birbirine karıştırırsak eğer, hiçbir konuda doğruya ulaşamayız. Yolu da yöntemi de şaşırırız.

Birileri bizler gibi düşünmüyorsa ölsün mü, öldürülsün mü? Öldürülmelerine, diri diri meydanlarda yakılmalarına seyirci mi kalalım? Ortaçağ'da mı yaşıyoruz?

Modern Ortaçağ buna izin ve geçit vermez..

Bazı sivri zekalı medya mensupları ki; bunların gazeteci oldukları söylenemez, değiller çünkü ve gazetecilik mesleğini bu kişiler rezil edip güvenilmez hale getirmiş olanlardır. İsrail devlet terörünü hani neredeyse İsrail den bile daha iyi savunmaya kalkışıyorlar.. Acaba neden?.. İsrail ile bilinmeyen bir ilintileri mi var?

Türkiye vatandaşı Yahudi cemaatleri dahi İsrail devlet terörü karşısında üzüntülerini beyan ederlerken, bu bazı medya mensuplarının İsrail savunuculuğuna yeltenmelerinin kendilerince bir nedeni olmalı.

Açıklasınlar bu nedeni de bizlerde bilelim.

Sağır değiller ya, bir yanıt verirler herhalde kendilerince..

Bizler de hep birlikte öğrenmiş oluruz: Sap kimin, saman kimin?