İsmail AŞÇIOĞLU
İsmail AŞÇIOĞLU

Statüko, bürokrasi, teokrasi, demokrasi...

28 Ağustos 2014 Perşembe

Adı var kendisi yok demokrasi şemsiyesi altında yağmurlardan korunarak bugünlere ulaşan ülke, iklim değişip sağanaklar son bulunca statükonun oligarkları yağma Hasan'ın böğreğine iştahla yumulmuşlardı k; beklenilmeyen bir teokrasi fırtınası ortalığı toza dumana sarmaladı!

Adı var kendisi yok demokrasi, bürokrasi ile siyasetin gladyatörlari arasında pinpon topuma dönüştürüldü, sektirdikçe sektirdiler ki, sormayın. Breh de ne breh! Dünya alem ibretle izledi de kimselerin bu oyunlara aklı ermedi!

Adı var kendisi yok demokrasi ikliminde yaşamaya alışmış, iş bitirici ve işini bilen vatandaş ile ülkenin aydınları tribünlerden feryat edip duruyordu: "Demokrasi, Hak, Hukuk ve Özgürlük" diye.. Bu feryatları duymazdan gelen statüko, arpalıklar suyunu çektikçe, hangi taşa baş vuracağını bilemez hale düşünce, dananın kuyruğu koptu; ülkenin 25 sente muhtaç olduğunu sağır sultan bile duydu.

Adı var kendisi yok demokrasi, AB'nin kapı eşiğinde tek ayağının üzerinde dans edip kıvrandıkça, global odaklar, "Demokrasi, Hak, Hukuk ve özgürlük" diye tutturunca, kızılca kıyamet kopacakken, bir yiğit çıktı ortaya ve "Hedefimiz ileri Demokrasi" diye haykırıverdi.

Statüko, bürokrasi, teokrasi korosu aniden tek bir orkestraya dönüştü ama besteyi farklı notaları seslendirmeyi yeğledi. Aynı müziği farklı notalarla icra eden bu orkestra karşısında hiç taviz vermeyen siyasi lider, bugün 12. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü'ne çıktı. Ülke ilk kez halkın oylarıyla seçilmiş olan bir Cumhurbaşkanı başkanlığında yönetilecek.

Nasıl mı yönetilecek?

Elbette ileri demokrasi ile..

Şimdi gelelim asıl konuya, "Demokrasi, hak, Hukuk, Özgürlük" diye, feryat eden halk  günlük yaşamın içinde ne kadar demokrat?

Halk demokrasiye inanmakla kalmayıp demokrasiyi kendi yaşamında hayata geçirebilirse eğer; Türkiye pırıl pırıl yarınlara doğru sağlam adımlarla gidiyor demektir.

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük