Tapu yetmez, deprem garanti belgesi de verilmeli..

info@haberdukkani.com 18 Kasım 2014 Salı

19. Ağustos. 199'da yaşanılan "Gölcük Depremi"nde 100 bin vatandaş canından oldu. Ve Türkiye bir gerçeği öğrendi: İnşaatlar deniz kumuyla yapılmış (!)

İnşaatların denetlenmesinden sorumlu mekanizmalardan başlayıp müteahhitler, inşaat mühendisleri ile sürüp giden sormluluk zincirinde en sonunda kabak deniz kumu satanların kafasında patladı.

O gün bugündür "deprem felaketleri senaryoları" ile yatıp kalkar olduk ve "kentsel dönüşüm projeleri" uygulamaya konulur oldu. Türkiye şantiyeye döndü. Her sokakta aynı anda 5 inşaat yapılıyor. AVM'ler ile plazalar hariç.

Deprem söylemleri ile uyarıları, hız kesmeden gündemin baş köşlesini işgal ediyor. Gece olup yatağına giren vatandaşlar uykularında enkaz altında kaldıklarını gördükleri kabuslardan Salavat getirerek uyanıyorlar.

Her sabah "yaşadığına" şükretmekle güne başlayanlar, yeni bir konut sahibi olabilmenin türlü çarelerine başvuruyorlar. Sanki yeni yapılar için "deprem garanti belgesi" veriliyor. Medya da yer alan açıklamasından öğrendik ki, ilgili bakan, "inşaat demirlerinin hileli olanlarının toplatılacağını" duyurmuş!

Uzun sözün özü, kentsel dönüşüm projeleri "deprem odaklı" değil; ne yazık ki, "rant odaklı".. Eğer ben yanılıyorsam, sorumlular ve yasa düzenleyiciler vatandaşı rahatlatacak bir uygulamayı başlatsınlar. Yapı sektörünü denetleyen mekanizmalar, konut satın alan vatandaşa tapusuyla birlikte "deprem garanti belgesi" de versinler. Böylece depreme karşı önlem alındığı gerçeğine inanalım ve gece uykumuzda kabuslar görmekten kurtulup huzura kavuşalım.

Modern çağda dayanıklı tüketim mamullerinin "garanti belgesi" oluyor da konutların neden "deprem garanti belgesi" yok!

Bir ütü alırken bile garanti belgesi veriliyor da konut alanlara neden "deprem garanti belgesi" verilmez?

Demek ki, sorunun özünde inşaatlarda deniz kumu kullanılmış olması masalı yok! Peki ne var? Rant var, rant. Hem de çok büyük. Zengin olabilmenin yolu iki apartman yapıp satmaktan geçiyor.