Tarih ve tarif

info@haberdukkani.com 03 Aralık 2013 Salı

Mezopotamya, ileri demokrasi orkestrası eşliğinde ve tek ağayı üzerinde, AB'nin kapı eşiğinde, bıkıp usanmadan yarım yüzyıldır dans ederken; sayıları her geçen gün artış kaydeden "tower"ları ile "tavır"ları arasında bocalıyor ve toplumsal travmalar yaşamaya devam ediyor.

***

Dövülen çocuklar, istismara maruz kalan yetim ve kimsesiz çocuklar, öldürülen kadınlar, her türlü sosyal güvenceden yoksun sefalet içinde ömür tüketen nesiller, siyasi faili meçhul cinayetler, rüşvet, irtikap, yolsuzluk skandalları, bitip tükenmek bilmeyen bir zincirin halkaları olarak her dönemde her gün manşet!

Gerçekleri dile getirenler ile yazanlar eğer öldürülmemişseler, mutlaka küşmüşlerdir.

Mezopotamya'da gerçekleri görenler ya ceset ya da küskündür.

Mezopotamya'da kalabalıklar aklını kaçırdı. Bu yüzden midir?

***

Yorgan altında çıkıp mahkeme dosyalarında kayda geçen olaylar araştırmacılar tarafından ele alındığında, Mezopotamya'da yaşanan cinsel skandallar insanlığın yüzünün alev alev yanıp tutuşmasına, kanının donmasına neden olacak rezaletlerle doludur. İlkellik ve cinsel tabular ile mayalanan bu rezaletlerden yola çıkan bir yazar, Mezopotamya'ya ayna tutacak bir roman kaleme alacak olsa bütün bir yaşamı zindana döner. Aynada kendisini göremeyen toplumlarda da ayıplar yorgan altında kalarak varlığını sürdürmeye devam eder.

***

Çok sesli, çok susukun olmasına karşın sevilecek çok şeyi vardır bu iklimin. Kanlı toprakları üzerinde dünyanın en yoksul, en masum, en sevimli çocukları çıplak ayaklarıyla ve gülümseyen çehreleriyle koşarlar geleceğe; hiç bilmezler ne zaman öleceklerini ve ölüm onların akıllarından bile geçmezken henüz, en vahşi ve en kanlı ölümler onların gözlerinin önünde gerçekleşir aniden..

Bu toprakların ne de çok sevilecek şeyleri vardır; kadınları mesela.. Mavi denizlerindeki balıkları kadar lezzetlidirler.

Bu toprakların ne de çok sevilecek şeyleri vardır; yaşlıları mesela.. Ak düşmüş saçları, kırışık ve hafiften kavrulmuş tenlerine inadına ışıl ışıl gülümseyen gözleri vardır ki; işte o gözbebeklerinin içinde güven ve ümit vardır.

Bu toprakların bilgeleri, ozanları, dervişleri ve bir de evliyaları çoktur.

Hiç zalimsiz kalmaz Mezopotamya.. Her çağda her dönemde çok namdar zalimler yetişir halk kitlelerinin imdadına..

Ve Mezopotamya yalnızca zalimleri sever, hem de tapınırcasına..

***

2. Dünya Savaşı'nda işlenen "insanlık suçları" için Nürnberg mahkemeleri'ni kuran insanlık, gün gelecek "Teröre Karşı Savaş" adı altında gerçekleştirilen "örtülü savaş" uygulamaları için de bir mahkeme kuracak. O mahkemede "devlet sırrı" zırhıyla kaplı pandora kutusu açılacak ve ortaya çıkanlar tüm insanlığı dehşete sürükleyecektir.

Nürnberg Mahkemesi filminin bir sahnesinde yargılanan Goering'e sorulur: "Hitler'e nasıl bu kadar yetki verdiniz?" diye..

Goering, soruyu şu sözlerle yanıtlar: "Çok basit. Amerikan Başkanlık sisteminin aynısını uyguladık."

İşte size herkesin nefret ettiği faşizmin en kısa tarihi ve tarifi..