Toplumsal öfke patlaması

info@haberdukkani.com 16 Şubat 2015 Pazartesi

Atasözleri hafızalarda "mıh" gibi çakılı durur; "Öfke baldan tatlıdır" deyişi öfke ile ilgili olanıdır.

Fizyolojik ve psikolojik nedenlere dayalı öfke patlamaları yaşanabildiği gibi, toplumsal sorunlar nedeniyle de öfke patlamaları yaşandığı bilinen gerçekler arasındadır.

Türkiye'de toplumsal ve ekonomik sorunların genişleyen halkası daralan yüreklerde yarattığı basınç patlamalarına yol açıyor. Bu çok tehlikeli durumun fotoğrafı, "toplumsal cinnet" halidir.

Toplumsal cinnet hallerinde ortaya acımasız, vahşi ve kanlı "linç" fotoğrafları çıkar.

Linç'in olduğu yerlerde, bırakınız uygarlık derecesini bir kenara ne hukuktan ne de adaletten söz edilebilir.

Toplumsal öfke patlamaları ruh sağlığı bozulan toplumlarda görülür. Tedavisi ve yöntemlerini ancak işin uzmanları açıklayabilirler ama siyasetçiler bu soruna asla reçete yazamazlar çünkü, bu konudan hiç anlamazlar.

İşlenen vahşi bir cinayetin toplumu adeta alev topuna çevirdiği bir günde medyadan kamuoyuna yansıyan siyasetçi söylemleri şaşırtmakla kalmıyor, doğrusu yaranın üzerine kezzap dökülmesi kadar acı veriyor.

Hafızalarda "mıh" gibi çakılı bir başka atasözü de, "Ateş düştüğü yeri yakar" der.

İnsanlık dışı cinayetin kurbanı bahtsız Özgecan'ın acılı babası Mehmet Aslan, "Sevmekten başka bir çıkar yolumuz yok. Bu vahim olayı yapanlara zulmedilmesin, adaletin karşısına çıkıp cezalarını çeksinler. Allah onların analarına, babalarına da yardımcı olsun" sözleriyle, öfke patlaması yaşayan topluma "ibret" alınması gereken açıklama yaparken, siyasilere de önemli bir mesaj veriyordu.

Özgecan'ın babası Mehmet Aslan: "Bizler cihana sevgiyi ve saygıyı öğretmeye geldik" diyor.

Sizler ne diyorsunuz!