
İbrahim Karaman:
"Bilindiği gibi Türk toplumu 50 yılı aşkındır Hollanda'da. Birinci ve ikinci jenerasyondaki insanlarımız, Hollanda'da olmaktan ve yaşamaktan dolayı müteşekkirlerdi. Her türlü çalışma fırsatını değerlendirdiler. Bununla beraber mütevazı ve kanaatkar olarak hayatlarını idame ettirdiler.
Şimdiki nesille mütevazılıktan uzak, her ortamda hakkını aramasını bilen, aklına gelen düşünceleri kolaylıkla ifade edebilen ve açıklayabilen, eşitlik arayan, zaman zaman da toplumun değerlerini zorlayan bir topluma doğru evriliyoruz. Böylelikle Türk toplumunun yeni nesillerle beraber entegrasyon sorununun ağırlıklı olarak ortadan kalktığını görüyoruz.
Profil değişirken bazı alanlarda pozitif bir değişkenliğin olduğunu görüyoruz, ancak tabii bu değişikliklerde olumsuz algılanabilecek durumlar da söz konusu oluyor. Hollanda'da hem medya, hem siyasiler, nesiller arasındaki bu farkı görmemek için uğraş veriyor ve bizlere hala bu gurbetçi (gastarbeider) modunda davranıyor."
İbrahim Karaman'ın, 'Birinci ve ikinci jenerasyondaki insanlarımız, Hollanda'da olmaktan ve yaşamaktan dolayı müteşekkirlerdi.' diye başlamış olduğu açıklamada bir yanlışlık olmalı.
Zira, bu durumda müteşekkir olan Türkler değil, Hollandalılar olmalıdır. Türkler gençlik yıllarının tüm enerjisini Hollanda için harcamış ve Hollanda ekonomisi ile endüstrisinin yükselişinde rol oynamıştır.
Karaman'ın 'Her türlü çalışma fırsatını değerlendirdiler. Bununla beraber mütevazı ve kanaatkar olarak hayatlarını idame ettirdiler.' ifadesi ise tam tamına yerinde bir saptamadır.
Peki, Karaman'ın 'Şimdiki nesille mütevazılıktan uzak, her ortamda hakkını aramasını bilen, aklına gelen düşünceleri kolaylıkla ifade edebilen ve açıklayabilen, eşitlik arayan, zaman zaman da toplumun değerlerini zorlayan bir topluma doğru evriliyoruz. Böylelikle Türk toplumunun yeni nesillerle beraber entegrasyon sorununun ağırlıklı olarak ortadan kalktığını görüyoruz.' şeklindeki ifadesi doğrumu? Evet, bu ifade de tamamı tamamına doğrudur.
Karaman'ın, 'Profil değişirken bazı alanlarda pozitif bir değişkenliğin olduğunu görüyoruz, ancak tabii bu değişikliklerde olumsuz algılanabilecek durumlar da söz konusu oluyor.' şeklindeki görüşü ise, doğru bir görüş olmasına rağmen, üzerinde uzun uzun tartışılacak bir görüştür. Türk gençlerinin pozitif değişkenliğinin yanında, olumsuz algılanabilecek durumlar, padagojik bir gözle bakıldığı zaman, memnuniyet verici gelişmelerdir. Gelişmekte olan Türk çocuklarının, ergenlik çağına geldikleri zaman verdikleri kararlar da memnuniyet vericidir. Zira çocuklarımız, iyi eğitim alarak ve iyi girişimlerde bulunarak toplumun ön saflarında yer almaya çalışıyorlar. Birkaç çürük elmanın olumsuz gelişmesini kaale almamak gerekir.
Karaman'ın, 'Hollanda'da hem medya, hem siyasiler, nesiller arasındaki bu farkı görmemek için uğraş veriyor ve bizlere hala bu gurbetçi (gastarbeider) modunda davranıyor.' şeklindeki ifadesi de uzun uzun tartışılacak niteliktedir.
Karaman'ın söz ettiği medya ve siyasiler, mutlaka Hollanda medyası ve Hollandalı siyasilerdir. Hollanda medyası ve Hollandalı siyasilerin, bize, yani gastarbeiderlere yıllardır yaptıkları çirkinlikleri bilmeyenimiz yok. Naçizane şahsım bu konuda sayısız yorumlar yazmışımdır. Reyting ve oy uğruna çirkinleşen Hollanda medyası ve Hollandalı siyasetçilerin aleyhimize yaptıkları çalışmaları kimse inkar edemez. Naçizane şahsım, 'Hollanda'da bir tane bile demokrat yok' diyecek kadar fanatikleşmiştim.
Özellikle De Telegraaf gazetesinin Türkiye ve Türkler aleyhindeki yayınlarını eleştiren haber ve yorumlarıma attığım başlıkları, Google'de ararsanız bulabilirsiniz. Tüm bunlar bugünün mahsulü değildir. Hollanda medyası ve Hollandalı siyasetçiler, bu kötülük tohumlarını yıllarca önce ekmişlerdi. Ama ne olursa olsun, Hollanda'daki Türk toplumu, kendilerine yapılan bu çirkinliklerin üstesinde gelmeye devam edecek ve toplum içinde hak ettiği yeri alacaktır.
Çocuklarımız iyi yetişmeye devam edecek ve girişimcilikleri ile de zirveye çıkacaklardır. Gelecekte, geçmiş sadece tarih sayfalarında anılacak. Yeni nesil Türkler, asıllarını unutmadan, Hollanda'ya uyum sağlamış bir şekilde başarılarını sürdüreceklerdir. O zaman kendilerini kıskanan bir Hollanda toplumu da olmayacaktır. Zira insanlar, dünyanın dört bir yanında etnik kökenlerinden söz etmeyerek kaynaşık bir şekilde yaşamayı adet haline getireceklerdir. Bu bir temenniden ziyade, gerçeğin ta kendisi olacaktır.
Kalın sağlıcakla...
TÜM YAZILARI
- Hollanda'da sahte mülteciseverlik (16 Nisan 2022 Cumartesi)
- Konuşma ahlâkından yoksun kişiler neden revaçta? (13 Şubat 2022 Pazar)
- Noel Baba hakkında bilmediklerimiz (13 Ocak 2022 Perşembe)
- Sefarad sergisi (17 Kasım 2021 Çarsamba)
- Kripto para gerçeği (24 Nisan 2021 Cumartesi)
- Yine Haçlı ruhu! (04 Mayıs 2020 Pazartesi)
- Salgın hastalığı ilmi ve dini açıdan yorumlamak (08 Nisan 2020 Çarsamba)
- Hukuk devleti mi, hakimler devleti mi? (24 Mart 2020 Salı)
- Umutla girdiğimiz 2020 yılı hayal kırıklığı yaratmaz inşallah! (14 Şubat 2020 Cuma)
- Kim ne derse desin, Avrupalı koyun gibi, Türk tilki gibi ! (29 Ocak 2020 Çarsamba)
- En büyük eksiğimiz Lobi faaliyeti ve siyaset (27 Aralık 2019 Cuma)
- Yazamadı (!) (04 Aralık 2019 Çarsamba)
- Olaylara Türkiye’den ve yurtdışından bakış farkı (01 Kasım 2019 Cuma)
- Hollanda Selefilik ile Çalkalanıyor (16 Eylül 2019 Pazartesi)
- Turizmde şımarıyoruz; önlem alınmazsa, turizmimiz çöküşe geçer (31 Ağustos 2019 Cumartesi)
- Her şey olması gerektiği gibi olur inşallah! (26 Haziran 2019 Çarsamba)
- Düşünemiyorum, yazamıyorum, zira yazma şevkim kırıldı (21 Mayıs 2019 Salı)
- İlticacıların, sorunlarını sığındıkları ülkeye taşımamaları isteniyor (12 Şubat 2019 Salı)
- Sosyal medya canavarı... (11 Ocak 2019 Cuma)
- Torpilli olmanın, zirve yaptığı bir dönem yaşıyoruz (21 Aralık 2018 Cuma)
- Adab-ı muaşeret (Görgü kuralları) (31 Ekim 2018 Çarsamba)
- Lozan Antlaşması, iki kutup arasında değişik değerlendiriliyor ama... (17 Ağustos 2018 Cuma)
- Erdal İnönü 92 yıl önce doğmuştu (03 Temmuz 2018 Salı)
- Yeni yıla girerken (27 Aralık 2017 Çarsamba)
- 50 Yıl önce sokaktaki, 'Hemşehrim nerelisin' deyişi özlüyorum (31 Mart 2017 Cuma)
- İçtimai duruma göre hareket etmek... (13 Mart 2017 Pazartesi)
- Aaaah içine tükürdüğüm politika ah! (26 Şubat 2017 Pazar)
- ABD dağılırsa, AB de dağılır (03 Ocak 2017 Salı)
- 1980'leri yeniden yaşıyorum (24 Temmuz 2016 Pazar)
- Türklüğümü sorgulayanlara (31 Mayıs 2016 Salı)
- Neden kavgacı bir toplum olduk? (30 Nisan 2016 Cumartesi)
- Hollanda'da Türk gazeteciler (!) (14 Mart 2016 Pazartesi)
- Ahmet Çakar'a cevap (10 Ocak 2016 Pazar)
- 2016'ya girerken (04 Ocak 2016 Pazartesi)
- Kalp spazmından ölüyordum! (04 Aralık 2015 Cuma)
- Kendine 'HİÇ' adını yakıştırmış ama, aslında o 'ÇOK' şey... (04 Kasım 2015 Çarsamba)
- Türk Hava Yolları'na hiç yakışmıyor... (18 Ağustos 2015 Salı)
- Süleyman Demirel ile anılar (19 Haziran 2015 Cuma)
- Bosna Felaketi Batı'nın oyunu muydu? (11 Nisan 2015 Cumartesi)
- Türk siyasetindeki komedi (10 Nisan 2015 Cuma)
- Beni megaloman gibi yazmaya zorlayan vurdumduymazlıklar (10 Mart 2015 Salı)
- Önce Türkiye’yi yasa boğan Özgecan (17 Şubat 2015 Salı)