Yağmur öncesi gibi...

info@haberdukkani.com 08 Ekim 2016 Cumartesi

Türkiye'nin gündemi hiç değişmez, değişen yalnızca aktörler ve aktristlerdir. Bırakın siyaset ile futbol konuşmayı da..

Kalbinizden gelip geçen yolculardan ne haber!

Ve bir de "sanat" vardır. Peki ya ondan ne haber!

İşte gördünüz mü, onca şişinme ve bilgiçlik püf diye sönüverdi. Sanat denildiğinde etlerin teşhir edildiği gösteri dünyası zannediyor bizim tayfa, oysa iş bambaşka...

"Lambaya püf de / Perdeyi ört kız / Açma da ört kız" şarkılarıyla avunarak 20. yüzyılı geride bırakanların 21. yüzyılı anlamalarını beklemek, biraz enayilik olmaz mı?

Türkiye'nin gündemi hiç değişmez ama Dünya'nın gündemi her an değişir. İşte size içinden çıkılmaz bir lâbirent daha..

Türkiye'nin gündemi neden hiç değişmez? Sorusuna kafayı takmaya kalkışmayın sakın, o yolun sonu ya hapishane hücresidir ya da akıl hastanesi.. her ikisi de düşman başına..

Gazetelerin 3. sayfa haberlerine göre, 21. yüzyıl Türkiyesi'nde kızlar hâlâ kocaya kaçıyorlar. Dünya'da ise; kızların kocaya kaçtıkları görülmüş şey değildir. Ya bizler tuhafızdır ya da bizlere hiç benzer yanı olmayan Dünya insanlığı..

Mutluluğu evindeki eşinde bulamayan koca koca adamların "masaj salonu" adı altında fuhuş hizmeti veren yerlere dadandıkları bilinen bir geçektir.. Peki ya evindeki kocasında mutluluğu bulamayan hanımefendiler ne yaparlar; bilir misiniz? İşte bu gerçeği dile getirmeye cesaret edecek bir babayiğit daha gelmemiştir Türkiye'ye..

Havalar değişmeye başladıkça bizim yelkenli demirlediği Asmalı köyünün limanında fena halde yalpalamaya başladı ama buna da şükür, beterin de beteri var. Bugün kadim bir dost telefonla aradı, ikamet ettiği apartmanda elektrik yangını çıkmış! Karada olmak ile denizde olmak arasında çok ciddi fark var galiba.. Hazreti Nuh hastalıklı toplumdan kurtulabilmek için kendisine bir gemi inşaa etmiş, çareyi denizlere açılmakta bulmuştu..

Türkiye'nin atmosferi insanı bazen garip bir ruh haline sokar; tıpkı yağmur öncesi gibi..