İsmail AŞÇIOĞLU
İsmail AŞÇIOĞLU

Yanlış basın!

29 Mayıs 2015 Cuma

Basına meşruiyet kazandıracak tek unsur satıştır. Basın meşruiyetini kamuoyunun sözcülüğünü yansıtmakla elde ettiği gibi yaptığı satış ile de belgelemiş olur.

Bir gazetenin satışı azalmışsa, sadece zarar etmekle kalmaz toplumu temsil gücünü de yitirmiş olur.

Demokrasilerde para ile "oy" satın almakla basının promosyonla gazete satması arasında hiçbir fark yoktur.

Basının halkın sözcüsü, temsilcisi olarak meşruiyetini koruyabilmesi için ülke nüfusunun yüzde kaçı tarafından okunuyor olması gerekir? El cevap: Yüze kaç oyla iktidar olunuyorsa..

Türkiye'de bütün gazetelerin toplam satışının nüfusa oranla % 7 olduğu kabul edilmekte olduğuna göre.. Basının kamuoyunu temsil etmeye elverişli bir tirajdan yoksun olduğu gerçeği kendiliğinden ortaya çıkar.

Basın bu kadar küçük bir tirajla kamuoyunun oluşmasını sağlıyor ise eğer; o ülkede demokrasinin değil oligarşinin hakim olduğu gerçeği de ortaya çıkar. Çünkü, ancak oligarşik bir ülkede nüfusun % 5 ya da % 7'si, % 95'ini yönetir ve temsil eder.

Gerçeği daha netleştirebilmek için birkaç ülkenin tirajlarına bakalım: İngiltere'de basının nüfusa oranla tirajı % 50, Fransa'da % 30, Japonya'da % 58 olduğunu görürüz.

Bu durumda teorik olarak, Türkiye'de basının demokratik meşruiyeti kuşkuludur. Görülüyor ki; basın Türkiye'de iğreti bir koltukta oturmaktadır.

Türk basını yanlış basındır çünkü, hem demokrasiden yana yayın yaptığını iddia eder, hem kamuoyu yaptığını savunur! Demokrasinin çok seslilik olduğunu savunur ama tek sesli yayın yapar! Rüşvete karşı olduğunu her fırsatta mamşetlere taşır ama ilk fırsatta devletten rüşvet alır! Bunca zıtlığı bünyesinde barındrmasından başka, bir de onca düşük tiraja karşın, yani zarara karşın iflas etmez! O halde mali kaynakları da kuşkuludur! Bir önceki yazımda dile getirmeye çalıştığım gibi evet, basının "denetimi" meşrudur ama kendisi ne yazık ki gayrı-meşru durumundadır.

TÜM YAZILARI

Haber Dükkanı büyük